"واضطرت" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorunda kaldı
        
    Bu videoyu çeken çok cesur bir görgü tanığıydı ve bu videoyu paylaşmadan önce kendi canının korkusundan saklanmak zorunda kaldı. TED المرأة التي صوّرت هذا الفيديو كانت شاهدة شجاعة جدًا، واضطرت للاختفاء بعد ما نشرت الفيديو خوفًا على حياتها.
    Doktorlarla temasa geçtim, sıradan doktorlar onu iyileştiremeyince, bir çok yeni ilaç denemek zorunda kaldı. Open Subtitles في الحقيقة ، أنا أتصلت بطبيبها الأطباء العاديين لا يستطيعوا معالجة مرضها واضطرت لتجربة العديد من الأدوية الجديدة
    Sonra beyin kanaması geçirdin, o yüzden Amelia içeri girmek zorunda kaldı. Open Subtitles وتعرضت لنزيف في الدماغ واضطرت اميليا لأجراء جراحه فيه
    Ama çok geçmeden çocuğun kalbi durdu, ve Doaa onu suya bırakmak zorunda kaldı. TED لكن بعدها بقليل توقف قلبه، واضطرت "دعاء" أن تترك الولد الصغير في الماء.
    Sonra başı derde girdi ve evden ayrılmak zorunda kaldı. Bu yüzden yalnız başıma yaptım. Open Subtitles و بعد ذلك وقع في ورطة واضطرت إلى تركه،
    Ve ateş etti. Sonra da sürünmek zorunda kaldı. Open Subtitles وبعدها أطلقتْ النار واضطرت لـ الزحف
    Illinois'a geri döndü ve bütün malını mülkünü satmak zorunda kaldı. Open Subtitles عادت إلى ولاية "إيلينوي". واضطرت إلى بيع أثاث منزلها كله.
    - Hayır, Hitler Polonya'yı işgal etti ve JSA da Avrupa'ya gitmek zorunda kaldı. Open Subtitles كلّا، (هتلر) غزا (بولندا)، واضطرت جمعية العدالة للسفر لـ (أوروبا).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more