Onu şehirden çıkardım ama bu bizi yakalayıp onu vurdu. | Open Subtitles | اخرجتها الي المدينة ولكن هذا الداليك امسك بنا واطلق عليها |
Oh, adamım. Sadece geldi ve onu vurdu. Hiçbirşey demeden. | Open Subtitles | اوه يارجل , لقد مشى باتجاهه واطلق عليه النار , بدون كلمة واحدة |
Sonra masamı soyup soğana çevirdi, 50 bini aldı ve ortada bir sebep yokken kafayı yedi ve belki de dünyadaki en iyi 2 arkadaşımı vurdu. | Open Subtitles | ثم فتح مكتبي واخذ ال50 ألف بدون سبب لقد جُن واطلق النار ربما على اعز صديقين لي في العالم كله |
Ne yapacağını biliyorsun. Nişan al ve ateş et. | Open Subtitles | تعرف ما يجب فعله فقط صوب واطلق |
Pekâlâ, aynı şekilde, silahı doğrult, nişan al ve ateş et. | Open Subtitles | حسناً , نفس التعليمات , فقط صوب واطلق |
Al ve ateş et. | Open Subtitles | خذه واطلق النار |
Onu götür ve tam başının arkasından vur. Tam şuradan. | Open Subtitles | خذه للخارج ,واطلق النار عليه في خلف رأسه هنا بالضبط |
Hadi vur beni... ama ıskalama, çünkü bir şansın daha olmayacak. | Open Subtitles | هل تفضل واطلق على النار ولكن لا تفقدها لانك لن تحصل على فرصه ثانيه |
Hakkında zaman birileri kadar insanlı ve piç vurdu. | Open Subtitles | واخيرا هناك من تجراء واطلق النار على الوغد. |
- Çünkü şubeyi öldürdü. - İki insanı vurdu. | Open Subtitles | ـ واطلق الرصاص على رجلين ـ من هما ؟ |
"...yine hedefin hemen yanını vurdu." | Open Subtitles | واطلق السهم مباشرة الى جانب المنتصف |
Orospu çocuğu gözlerimin içine baktı ve beni vurdu. | Open Subtitles | ابن العاهرة نظر في عيني واطلق علي |
Brennen, Nate'i buraya getirdi ve vurdu. | Open Subtitles | برينن احضر نايت واطلق عليه |
Sadece izle ve ateş et. | Open Subtitles | فقط راقب واطلق النار عاليا |
Bir silah bul ve gözümden vur beni. | Open Subtitles | جد سلاح واطلق عليّ النيران بين عينييّ |
- Kapıyı çal, herifi vur. - Tamam. | Open Subtitles | اطرق الباب واطلق النار عليه نعم |