"واعتذر" - Translation from Arabic to Turkish

    • özür dile
        
    • özür diledi
        
    • özür dileyip
        
    • de özür dilerim
        
    • özür dilediğimi
        
    Git ve özür dile. Sadece takdir edilmek istiyor. Open Subtitles اذهب واعتذر لها فحسب انها تريد فقط أن تقدّر تعبها
    Ne yapman gerektiğini söyleyeyim. Priya'yı ara, özür dile. Akash'la bir daha görüşmeyeceğini söyle. Open Subtitles سأخبرك بشئ اتصل ببريا واعتذر لها اخبرها أنك لن تقابل أكاش ثانية
    Fedakârlıkta bulunmalısın. Fedakârlık çılgınlık. Git ona bir hediye alıp özür dile. Open Subtitles لذا التضحية أمر جنونيّ اذهب واجلب هدية واعتذر لها
    Ve ben heykelimi yaparken gelip benden özür diledi. Open Subtitles وعندما اختبات داخل حصني ومعي زبدتي المخلوطة بالفستق، قام واعتذر لي
    Yoksa benden özür dileyip, başının derde girmesini önleyecek misin? Open Subtitles أم أنك ستنقذ نفسك من المشاكل؟ تقدم كرجل محترم، واعتذر لها
    Ayrıca senin vücudunla birine vurduğum için de özür dilerim. Open Subtitles واعتذر لأني ضربت رجلا باستخدام جسدك
    Kürt liderini arayıp ona bu akşamki törene gidemeyeceğim için özür dilediğimi söyle. Open Subtitles واعتذر للقائد الكردي وأخبره أننا لن نفعلها الليلة
    Git de özür dile, daha sonra beraber dans ederiz. Open Subtitles اذهب واعتذر له ، وبعدها يمكننا أن نرقص سوياً
    Hatamızı kabullen, özür dile ve gerçek teröristleri bulma işine koyul. Open Subtitles توليت وبفخر أنا وضباطي الشجعان مكافحة الإرهاب اعترف بالخطأ واعتذر واخرج للبحث عن الإرهاب الحقيقي
    Dinle, kabul et, itiraf et ve özür dile. Open Subtitles تذكر , استمع , المعرفة اعترف واعتذر أوبرا ؟
    Fikrini değiştirmeden önce gidip özür dile. Open Subtitles تصالح معها قبل ان تغيــر رأيها هيا اسرع واعتذر منها
    Kötü bir başlangıç yaptın, git ve özür dile. Open Subtitles لقد بدأت معها بداية خاطئة اذهب واعتذر منها
    Yanılıyorsun, o yüzden oraya gir ve özür dile. Hadi! Open Subtitles لقد أخطأت بحقها، اذهب إلى هناك واعتذر
    Adam ol da, bir kere olsun, içinden gelerek özür dile. Open Subtitles كن رجلاً واعتذر منه بصدق لمره واحده.
    Yaramaz çocuk olmayı bırak ve özür dile. Open Subtitles توقف عن التصرف كالحمقى واعتذر له
    Hayır. Evine git ve karından özür dile. Open Subtitles كلا، عُد إلى منزلك واعتذر إلى زوجتك
    İyi, zavallı kızları arayıp özür dile ve bu kadar çok içmeyi bırak. Hayır, seninle alakalı şeyleri hatırlıyorum. Open Subtitles -حسنًا، اتصل بالفتيات المسكينات واعتذر لهن وتوقف عن الثمالة كثيرًا
    Yardıma ihtiyacı vardı ve olan şeyler yüzünden de özür diledi. Benim de bir işe ihtiyacım vardı, bu yüzden de tekrar işe girdim. Open Subtitles كان بحاجة للمساعدة واعتذر إليّ وأنا احتجت للوظيفة، لذا عدت للعمل
    Seninkini taze bir çıtıra sulanırken yakaladın... o da gözünü patlatarak özür diledi. Open Subtitles أوقعتِ به وهو يداعب قضيبه على فتاةٍ عاهرة .. واعتذر إليكِ بضربكِ
    Berbat geçen sunumdan sonra Bill hatasını kabul etti ve benden özür dileyip geri dönmemi istedi. Open Subtitles ثم بعد كارثة ذلك العرض التقديمي، اعترف بيل بأنّه كان على خطأ واعتذر وطلب منّي العودة.
    Saçını çektiğim için de özür dilerim, tamam mı? Open Subtitles واعتذر اذا سحبت شعرك
    Kürt liderini arayıp ona bu akşamki törene gidemeyeceğim için özür dilediğimi söyle. Open Subtitles واعتذر للقائد الكردي وأخبره أننا لن نفعلها الليلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more