"والآن هو في" - Translation from Arabic to Turkish

    • şimdi de
        
    • Ve şimdi
        
    Kahvaltı etti, eczaneden bir şeyler aldı, şimdi de ayakkabıcıya girdi. Open Subtitles تناول الإفطار , اشترى بعض الأشياء من الصيدلة , والآن هو في محل لبيع الاحذية.
    Ve şimdi de sanrılı halde kurbanlarının dövmeli adam olduğunu düşünüyor. Open Subtitles والآن هو في حالته التوهمية انه يعتقد أن كل من ضحاياه هو الرجل صاحب وشم الجمجمة
    Goran Hincir ölmedi, şimdi de tutuklanacak. Open Subtitles نجا غوران هينسير والآن هو في السجن.
    O buraya beni kartarmaya geldi Ve şimdi ve şimdi, o tehlikede. Open Subtitles لقد أتى هنا لكي ينقذني والآن والآن هو في ورطة
    Travis'e karşı çok karmaşık duygular içerisindeyim Ve şimdi o çıkmış dışarıda av peşinde. Open Subtitles انا عندي كل هذه المشاعر المضطربة لـ ترافيس, والآن هو في الخارج يخوض المجال,
    şimdi de televizyona çıktı, çocuk gibi kafa ütülüyor. Open Subtitles والآن هو في التلفاز ينتحب كطفل؟
    Evet, şimdi de rüyalarımda. Her yerde. Open Subtitles أجل ، والآن هو في أحلامي إنه في كل مكان
    Ve şimdi de Amerika'da. Open Subtitles والآن هو في الولايات المتحدة الأمريكية
    şimdi de tanık koruma programında. Open Subtitles والآن هو في حماية الشهود
    Hunter, bir kızla sevişti, bebeği oldu ve şimdi de benim salonumda. Open Subtitles والآن هو في غرفة معيشتي
    Jesus sadece bana yardım etmeye çalıştı ve şimdi de komada. Open Subtitles كان (هيسوس) يحاول مساعدتي, والآن هو في غيبوبة
    - şimdi de oğluna geçti. Open Subtitles والآن هو في صبيّك
    şimdi de sıradaki lunaparka doğru gidiyor. Open Subtitles والآن هو في منطقة الإلهاء التالية !
    Dayısı dört yaşına kadar kullanmış Ve şimdi hapiste. Open Subtitles عمه استخدمها حتى بلغ الرابعة والآن هو في السجن
    Sevgilimin evlenme teklif edeceği eski sevgilisi randevumuzun ortasında ortaya çıkıyor Ve şimdi kendi de onunla bir seyahate çıkmak için eşyalarını topluyor. Open Subtitles أجل، خليلة خليلي السابقة التي كان ينوي طلب يدها اقتحمت موعدنا الغرامي والآن هو في الأعلى
    Ve şimdi onun başı dertte ben de ona yardım etmek istiyorum, ama hap kullanırken yardım edemem. Open Subtitles والآن هو في مشكلة وأريد أن أساعده ولكن لا يمكنني فعل هذا
    Korkuyor Ve şimdi dışarıda... Open Subtitles وهو خائفٌ.. والآن هو في الخارج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more