"والأخضر" - Translation from Arabic to Turkish

    • yeşil
        
    • yeşile
        
    • yeşili
        
    Siparişin bir kısmını değil, kırmızı, yeşil ve maviyi hepsini yapıyorlar. TED إذًا هم يشيرون بالأحمر والأخضر والأزرق ليس فقط كجزء من الطلبية
    Tören ve kabulde her şey tamamen yeşil ve sarı olacak. Open Subtitles لذا كلا من مراسيم الزواج والإستقبال سيكونان باللون الذهبي والأخضر بالكامل
    Kırmızı, turuncu, sarı ve yeşil nerede yaşayabileceğini gösteriyor. - Doğru. Open Subtitles الأحمر ، البرتقالي ، الأصفر والأخضر يفترض أن يكون حيث يعيش
    Kırmızıyı kırmızıya, yeşili yeşile bağla. Open Subtitles الأحمر إلى الأحمر والأخضر إلى اللون الأخضر.
    Bir fikrim var. Aynı odada hem yeşili hem de kırmızıyı kullanabiliriz. Open Subtitles اليك الأتي , بأمكاننا القيام بكلا اللونين الأحمر والأخضر في الغرفة ذاتها
    Elimde bir sipariş var ve yapmak istediğim şey kırmızı, yeşil ve maviyi bu kutuya koymak. TED لدي طلبية هنا وما أريده هو أن أضع الأحمر والأخضر والأزرق في هذا الصندوق هنا.
    yeşil, şarkılar ve kutsal yazılar için. TED والأخضر كان حس عالي من الأغاني و الترانيم
    Koni hücreleri üç çeşittir ve kabaca karşılık geldikleri renkler kırmızı, yeşil ve mavidir. TED هناك ثلاثة أنواع من الخلايا المخروطية التي تتوافق تقريبا مع الألوان الأحمر والأخضر والأزرق.
    Elbette kırmızı koni ile yeşil koniyi eşzamanlı etkinleştirmenin bir yolu daha vardır: Kırmızı ışık ile yeşil ışığın aynı anda var olması. TED بالطبع، هناك طريقة أخرى لتنشيط الخلايا المخروطية الحمراء والخضراء في نفس الوقت: إذا كان كل من الضوء الأحمر والأخضر موجودة في نفس الوقت.
    Üç renkli görürüz. Yani kırmızı, yeşil ve mavi görürüz ve hepimiz tamamen renk bağımlısıyızdır. TED ولدينا رؤية ثلاثية الألوان، فنحن نرى بالأحمر والأخضر والأزرق، كما أننا مدمنون على الألوان.
    Mor kavga etmekti. kırmızı parayı karşılıksız vermek, ve yeşil ise istifçilikti. TED الأرجواني يرمز للقتال، والأحمر هو التبرع بالمال، والأخضر هو التربّح.
    Paranormal olayları araştıranlar bunlara likit damlalar diyorlar ve siyah ve kırmızı olanları biliniyor; ayrıca bazı olaylarda mavi, mor ve yeşil olanları da rapor edilmiş. Open Subtitles التقارير الفورتينية تصف ذلك بالشلالات. الأسود والأحمر معتادان, ولكن لوحظ أيضاً المطر الأزرق والأرجواني والأخضر.
    Okulunun renkleri öyleydi. yeşil ve turuncu. Open Subtitles كانت هذه ألوان زي المدرسة، البرتقالي والأخضر
    Ön taraf için siyah, arka taraf için yeşil, bir de bu... O.M. Open Subtitles الأسود للجهة الأمامية، والأخضر للخلفية ومن ثم هنالك هذا الحبر
    Bizde sarı, yeşil ve turuncu renkler vardı. Open Subtitles فكان لدينا منه الأصفر والأخضر والبرتقالي
    Bizde sarı, yeşil ve turuncu renkler vardı. Open Subtitles فكان لدينا منه الأصفر والأخضر والبرتقالي
    Kırmızıyla yeşil en sevdiğim renkler, o yüzden Noel'de yapacağız. Open Subtitles الأحمر والأخضر هما لوناي المفضلان سنتزوج في عيد الميلاد
    Kırmızı kabloyla yeşil kabloyu aynı anda kesersin. Open Subtitles فقط تقطع السّلكَين الأحمر والأخضر في نفس الوقت
    Pekâlâ, yeşil yeşile. Open Subtitles حسنا، والأخضر إلى اللون الأخضر.
    Mavi yastığın yeşile döndüğü gibi. Open Subtitles مثل تحول سادة الأزرق والأخضر.
    Kırmızıyı gündüz, yeşili de gece kullanıyoruz. Open Subtitles نستخدم الأحمر أثناء النهار والأخضر في الليل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more