Evet, ve ağaçlar da mutlu çünkü çoğu için New York'u görmek için tek şans bu. | Open Subtitles | نعم، والأشجار سعيدة أيضاً لأن معظمهم لديهم فرصه وحيده لرؤية نيويورك. |
En iyi bildiklerimiz ise bitkiler ve ağaçlar. | Open Subtitles | وأفضل مُكَوِّنات الأكسجين التي نعرفها، هي النباتات والأشجار. |
Beyaz insan gök ve ağaçlar arasında serbestçe dolaşan ruhları duyarak eski sözcükleri asla anlayamayacak. | Open Subtitles | الرجل الأبيض لن . . يفهم الكلمات العتيقة الأرواح السمعية التي تتجول حرة بين السماء والأشجار |
Planımız, özetle, cadde üzerindeki güneş ışığını toplayan basit bir sistemle doğal güneş ışığını yeraltına çekmek, onu şehir kaldırımlarının aşağısına yönlendirmek ve yeraltına yönlendirilen ışıkla bitkilerin ve ağaçların büyümesini sağlamaktı. | TED | خطتنا،باختصار، أن نجذب ضوء الشمس الطبيعي إلى ماتحت الأرض باستعمال نظام بسيط يجمع ضوء الشمس في أعلى الشارع، وتوجيهه تحت أرصفة المدينة، مما سيسمح للنباتات والأشجار بالنمو بالضوء الذي سيوجّه تحت الأرض. |
Ama sadece ağaçlar ve kirli tepelerle çevrili bir şey yapmadık. | Open Subtitles | ولكن لم تفعل شيء مبتذل تحيطها فقط التلال والأشجار |
Tel örgü ve strafor ormandaki kaya ve ağaçları oluşturuyor. | Open Subtitles | أسلاك الدجاج والبوليسترين ، تمثّل الصخور والأشجار الموجودة في الغابة |
Nehir, tepe, denizler, kıyılar, ormanlar ve ağaçlar. | Open Subtitles | النهر, التل, البحيرات, الجداول, الغابات والأشجار |
ve ağaçlar yapraklarını dökerek, onları bekleyen soğuk, karanlık günlere hazırlanır. | Open Subtitles | والأشجار يَجِبُ أَنْ تتخلص من اوراقها والأوراق تستعد لاستقبال الفصل البارد والمظلم. |
Sonra arabalar ve ağaçlar berduşa yapışmaya başlamış. | Open Subtitles | ثم التصقت بالقذر السيارات والأشجار والمباني |
ve ağaçlar, kendi içlerine kapanışları öyle derindi ki, o zamandan beri onlardan bir şey işitilmedi. | Open Subtitles | والأشجار انسحبوا داخل أنفسهم لدرجة أنهم لم يسمع أحد منهم من يومها |
Bitkiler ve ağaçlar başka bir türle tehdit edildiğinde sıvılaşamazlar. | Open Subtitles | الآن، لا يمكن للنباتات والأشجار أن تمضي وترحل عندما يشعرون بالتهديد مثل الأجناس الأخرى |
Çiçekler daha erken açıyor ve ağaçlar daha erken yeşeriyor. | Open Subtitles | تتفتح الأزهار مبكراً والأشجار تورق مبكراً |
Burada oturup senle çimenler ve ağaçlar hakkında konuşabilirim. | Open Subtitles | تعرفين، يمكنني أن اقف هنا وأقوم بمحادثة صغيرة عن العشب والأشجار |
Rüzgarla ev ve ağaçların üzerinde dans edersin | Open Subtitles | يمكنك أن ترقص على النسيم فوق البيوت والأشجار |
Sadece rüzgarın ve ağaçların bildiği isimler. | Open Subtitles | أسماء عتيقة يمكن فقط للرياح والأشجار نطقها |
ve ağaçların büyümesinde belirgin bir canlanma olur. | Open Subtitles | والأشجار تَتمتّعُ بزيادةً في النمو الأن. |
Tsunami, sadece kıyıda bulunan insanların boğulmasına değil aynı zamanda özellikle deniz seviyesi altında bulunan ve 2 km mesafedeki binalar, ağaçlar ve daha fazlasını yok edebilir. | TED | فتسونامي لن يغرق الأشخاص الذين بالقرب من الشاطيء فقط، إنما أيضًا المباني والأشجار على مسافة أكثر من ميل داخليا، وخاصة في المناطق المنخفضة. |
Etrafında güzel bir çimen, biraz çiçek, ağaçlar ve bir çit. | Open Subtitles | -تخيليه بمرج أخضر جميل وبعض الأزهار والأشجار وسياج |
Ve ayrıca, yaklaşarak ormanı ve ağaçları aynı anda görebiliyoruz. | TED | ومع هذا، نستطيع ان تكبير الصورة ورؤية الغابة والأشجار في الوقت نفسه. |
Tüylü kanatları hasara karşı daha dayanıklıdır pterosaurun deri yapılı zarına nazaran, özellikle de dal ve çalı çırpı arasında. | Open Subtitles | لكن أجنحتها ذات الريش أكثر قدرة على مقاومة الأضرار من الأغشية الجلدية للديناصورات الطائرة لا سيما , بين الغصون والأشجار |
Güneş kayaları ısıttıkça yılanlar çalılık ve ağaçlara tırmanmaya başlarlar. | Open Subtitles | بينما تدفي الشمس بيتهم الصخري الأفاعي تتسلّق إلى الغابات والأشجار |
Doğayla, dağlarla ve ağaçlarla iç içe olmak. | Open Subtitles | كما تعلمين, بكوني هنا في الطبيعة وبين الجبال والأشجار |