Öyleyse parçacıkların kütleleri, kuvvetlerin direnci, ve en önemlisi, karanlık enerjinin miktarı bu ekstra boyutların şekli tarafından belirlenecektir. | TED | لذلك فإن كميات الجسيمات ، ونقاط قوتها والأكثر أهمية ، كمية الطاقة المظلمة يتم تحديدها بشكل الابعاد الاضافية |
ve en önemlisi, onlara bu birliği fakültenin onları çalışmaya sevk edeceği ve bizim neyin işe yarayıp neyin yaramadığını değerlendirdiğimiz bir ortamda oluşturmalarına fırsat vereceğiz. | TED | والأكثر أهمية إعطاءهم الفرصة لبناء ذلك المجتمع مع دمج أعضاء هيئة التدريس أولئك في العمل وتقديرنا لما ينفع وما لا ينفع. |
Şovu yaz ve daha önemlisi Tracy ile ilgilen. | Open Subtitles | أكتبي البرنامج والأكثر أهمية .. تعاملي مع ترايسي |
Ben üniversiteleri ve daha önemlisi, gelişmekte olan ülkelerin hükümetlerini, bu modeli kopyalamalarına davet ediyorum. Böylece yüksek eğitimin kapıları sonuna kadar açılsın. | TED | أدعو الجامعات ، والأكثر أهمية أدعو حكومات الدول النامية لإعادة هذا النموذج لضمان أن بوابات التعليم العالي تفتح على نطاق واسع. |
Ancak ilk ve en önemli işim insanlar cinsellik hakkında konuştuğunda tamamen tarafsız kalmak, utanç, şaşırma, yargılama olmadan, nerede olduğumun | TED | ولكن مهمتي الأولي والأكثر أهمية هو أن أبقى محايدة عندما أتحدث عن أي شيء ذي طابع جنسي، لا إحرج ولا دغدغة، ولا إصدار أحكام ولا خجل، بغض النظر أينما كنت. |
Şimdi nedenine, daha da önemlisi nasılına değineceğim. | TED | وإليكم السبب، والأكثر أهمية من ذلك، كيف؟ |
Ve ikinci ve daha önemli olanı da, 2009 yılında, senden iki kez daha fazla yaptım! | Open Subtitles | ثانيا ,والأكثر أهمية في عام 2009 فعلتها مرتين أكثر منك |
Ağırlığından fazlasını koydu Yüzbaşı. Bu adam, benim ortağım gibiydi. | Open Subtitles | والأكثر أهمية يا كابتن، أن هذا الرجل هنا هو شريكي. |
ve en önemlisi onlar bize hikâyemizi değiştirmek için asla geç kalmadığımızı gösterir. | TED | والأكثر أهمية بأنها تظهر لنا بأن الأوان لن يفوت أبدًا لتغيير قصتك |
İlki ve en önemlisi ise, en kötüsüydü. Bir felaket gibiydi. | Open Subtitles | الأول والأكثر أهمية أن الوقت كان سيئا ، أصبح كمثل الأعمال الدرامية |
ve en önemlisi ona hep dokun. | Open Subtitles | أخيراً والأكثر أهمية إلمسها دائما يا مات |
ve en önemlisi ona hep dokun. | Open Subtitles | أخيراً والأكثر أهمية إلمسها دائما يا مات |
Bu keşif ekibine Atlantis'e tam bir bağlılık içinde geldim ve en önemlisi her birinize. | Open Subtitles | جئت إلى هنا وأنا ممتنة بالكامل لهذه البعثة لأتلانتس, والأكثر أهمية لكل واحد منكم |
Ben devamlı ilk ve en önemli olacağım. | Open Subtitles | يجب أن اكون الأولى والأكثر أهمية له |
İskandinavya'nın zengin insanların çoğaldığı bir yer olmasının ikinci ve en önemli nedeni ise şu: ABD'ye gittiyseniz hiç fark ettiniz mi, arabayla dolaştığınızda ve ücretli geçiş gişesinden geçtiğinizde orada oturup paranızı alan insanlar var. | TED | لكنّ التفسير الثاني والأكثر أهمية لكون اسكندنافية مكان تكاثر الأغنياء هو: هل لاحظتم في أي وقت مضى إن سبق وذهبتم إلى الولايات المتحدة، عندما تتجولون في ساحة لتحصيل الرسوم، يوجد في الواقع أشخاص يجلسون هناك يأخذون أموالكم. |
daha da önemlisi, ben inanıyorum ki bence biz çok iyi arkadaşlar olabiliriz. | Open Subtitles | والأكثر أهمية وأعتقد أننا يمكننا أن نكون أصدقاء |
Bayanlar ve baylar, sizi Heaven imparatorluğunun yeni sahibi ile tanıştırmama izin verin, ve daha da önemlisi, yeğenim, Chris Hughes Mack. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة دعوني أقدم لكم الملك الجديدة لإمبراطورية الجنة والأكثر أهمية.. إبن أخي كريس هيوز ماك |
daha da önemlisi, bıçağı al ve onu öldürmekten korkma... | Open Subtitles | والأكثر أهمية ، خذ السكّين ولا تخشى قتله |
Ağırlığından fazlasını koydu Yüzbaşı. Bu adam, benim ortağım gibiydi. | Open Subtitles | أجل والأكثر أهمية يا كابتن، أن هذا .الرجل هنا هو شريكي |