Para, mal ve hizmetlerin değişiminde kullanılır. | Open Subtitles | المال يمكن مقايضته للطعام والأمور الأخرى |
Irk, özgeçmiş, ve yöntemler farketmez. Anladım. | Open Subtitles | بغض النظر عن العرق والماضي الشخصي والأمور الأخرى |
Rebecca ve diğer şeyleri aklımdan çıkarmaya yarıyor. | Open Subtitles | تشغلني عن التفكير في ريبيكا والأمور الأخرى |
Evet, ve artık Facebook, e-mail, bloglar filan var yani haberleşmek çok daha kolay. | Open Subtitles | نعم ومع الفيسبوك والايميل والمدونات والأمور الأخرى أصبح من الاسهل أن نبقى على أتصال |
Bilet parası öngörü, mucize ve diğer deli saçmalarını kapsamıyor. | Open Subtitles | الرؤيا والمعجزات والأمور الأخرى |
Pişmanlık listesindeki diğer başı çekenler kariyer, ilişkiler, ebeveynlik, kendimiz hakkında aldığımız bazı kararlar ve yaptığımız tercihler boş vakitlerimizi nasıl değerlendirdiğimiz -- ya da daha doğrusu, nasıl değerlendiremediğimiz. | TED | والأمور الأخرى التي تتصدر القائمة فيما يخص الندم منها التخصص الوظيفي والعلاقات العاطفية والأبوة والأمومة، عدة قرارات وخيارات متعلقة بإحساسنا بأنفسنا ومواقفنا وكيف نقضي وقت فراغنا وهواياتنا .. بعبارة أوضح وأدق، كيف نفشل في قضاء وقت فراغنا. |
ve tabii ki, bu endokrin bozucular, göğüs kanseri salgınına, obezite salgınına, kızların ergenliğe girme yaşlarının 2.5 yıl erkene kaymasında ve benzeri şeylerde rol oynamaktadırlar. | TED | وبطبيعة الحال ، إختلالات الغدد الصماء هذه هي أشياء متضمنة في وباء سرطان الثدي ، وباء السمنة ، إنخفاض متوسط عمر سن البلوغ عند الفتيات الصغيرات بمقدار سنتين ونصف السنة والأمور الأخرى ذات الصلة . |
Saç spreyleri ve kuşaklarımızın parasını ödediği için herkes Sugar'ı alkışlasın! | Open Subtitles | جميعنا, لنحيي (سكر) لدعمها لنا من أجل الازياء والأمور الأخرى |