Peki, o zaman biz iki burger patates kızartması ve diet kola alalım... | Open Subtitles | إذا لماذا لا تعطينا شطيرتي لحم والبطاطا المقلية وعلبتي كولا خالية من الغازات |
Hadi bakalım, kilerden biraz havuçla patates al ve soy, hayatım. | Open Subtitles | اذهبي في قبو واحضري لي بعض الجزر والبطاطا لحساء |
Sabah biraz ekmekle patates yediydim. | Open Subtitles | لقد تناولت القليل من الرغيف والبطاطا هذا الصباح. |
Ne arkadaş, ne aile, ne kalp atışı... sadece 2 ekmek parçası arasına tıkılmış... soğanlara boğulmuş, yanında da kızarmış patatesler olacak şekilde. | Open Subtitles | من دون أصدقاء أو أقارب أو نبض يتم وضعك بين قطعتي خبز مع البصل والبطاطا المقلية جانباً |
Ama, biliyorsun, balık ve cips seviyorum | Open Subtitles | ولكن، كما تعلمون ما، أنا أحب السمك والبطاطا |
Biraz kaburga, patates kızartması ve büyük bir çizburger, yanında da çikolatalı pasta lütfen! | Open Subtitles | أريد بعض الأضلع , والبطاطا وقطعة هامبورغر بالجبنة مليئة بالعصارة على أطرافها مع شعير بالكاكاو |
Caleb'e de bir şeyler getirin. Çizburger ve patates, değil mi? | Open Subtitles | أحضري لكالب بعض البيرجر والبطاطا المقلية، أليس كذلك؟ |
Ve en kötüsü de, balık ve patates yemesini seyretmek zorunda olduğumuz Cuma geceleriydi. | Open Subtitles | أسوأ شيء كان أيام الجمع عندما يتوجب علينا مشاهدته وهو يأكل السمك والبطاطا |
Bir daha beni küçük düşürürsen, tuvaleti dilinle temizlersin... öyle ki bok tadını patates kızartmasından ayıramaz hale gelirsin. | Open Subtitles | إذا قلدتني ثانية ستنظف المراحيض بلسانك حتى لن تستطيع التفرقة في الطعم بين البراز والبطاطا المقلية |
Patronun "patates kızartmalı balık" ülkesinde büyümüş ama kendi tarihini bile bilmiyor, çok yazık. | Open Subtitles | نشأ رئيسك على تناول السمك والبطاطا ولا يعرف حتى تاريخ بلده الأصلي |
En son çalıştığım iş hamburger ve patates kızartması sektöründeydi. | Open Subtitles | وظيفتي الاخيرة كانت حول البيرغر والبطاطا |
Bir sürü hamburger ve patates kızartması görmeye hazır olun. | Open Subtitles | إستعدي لرؤية الكثير من همبرجر الجبنة والبطاطا. |
Herneyse,Sukran gunu onumuzde Yeni keşfettiğim gücüm sayesinde ondan korkmuyorum. Hindinizi ,dolmanizi,patates pürenizi, | Open Subtitles | على اي حال ,اقترب عيد الشكر وبسبب قوة ارادتي الجديدة اصبحت لا اخشاه احضروا الديك الرومي والحشوة والبطاطا المهروسة |
- Tavuk ve soslu patates getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت لك بعض الدجاج المقرمش والبطاطا |
Balık, patates yedik ve beni eve götürdü, yatağıma yatırdı ve bir hikâye anlattı. | Open Subtitles | أكلنا السمك والبطاطا ثم أخذتي إلى المنزل ووضعتني في السرير ثم قصت علي حكاية |
Ben sana çizburger ve patates kızartmasından daha klas bir şey hazırlayacaktım. | Open Subtitles | لمعلوماتك، كنت سأحضر لك طبقاً أفضل من التشيزبرغر والبطاطا. طبعاً. |
Hatta eminim şu an yukarıda büyük adamla biftek ve patates püresi yiyip sana bakıp gülümsüyordur. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه في السماء الآن يأكل اللحم المشوي والبطاطا المهروسة برفقة الرب، وينظر إليك مبتسمًا |
Akçaağaçlı tatlı patates ve tatlı patates tamamiyle aynı şeyler. | Open Subtitles | البطاطا الحلوة والبطاطا لا، مثل، نفس الشيء. |
Haşlanmış bütün havuç ve kızarmış patatesler. Fırından yeni çıkmış ekmek ve arkasından raventli turta gelecek. | Open Subtitles | وبعض الجزر والبطاطا البنية وخبز طازج وفطيرة راوند بعدها |
patatesler Etiyopya usulü güveçte mercimek soslu kapamalar. | Open Subtitles | والبطاطا هي امباناداس مع الحساء والمرق الاثيوبي. |
Turplar, kızarmış patatesler, pilav... | Open Subtitles | الفجل والبطاطا المقلية والأرز.. |
Balık ve cips. | Open Subtitles | السمك والبطاطا. |