10 bin kişilik çikolatalı milkshake ve patates alabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا الحصول على هزة الشوكولاته والبطاطس لأجل عشرة ألف رجل؟ |
Çizburgerle patates kızartmasının bu kadar lezzetli geleceği aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم أكن أتخيل أن البرجر بالجبن والبطاطس المحمرة بهذه الروعة |
Bana kalın bir pirzola at, Pete, et ve patates. | Open Subtitles | اقلي، واحدة سميكة، بيت، اللحوم والبطاطس. |
- patates, çiçek, yaşayan birşey. | Open Subtitles | والبطاطس ، والنباتات ، الذين يعيشون شيئا. |
Kurabiye ve patatesleri Yerlerdi kiloyla | Open Subtitles | الذي أكلوا البسكويت والبطاطس المقلية بالجملة |
Peki ben bu hazırladığım biftek stroganof ve sarımsaklı patatesle ne yapmalıyım? | Open Subtitles | وما المفروض أن أفعله بشرائح اللحم مع عيش الغراب والبصل الذي طهوته والبطاطس بالثوم؟ |
Orta kıvamda pişmiş biftek, gözleme, patates, domates suyu, | Open Subtitles | شريحة لحم، نصف ناضجة. والمخبوزات والبطاطس وعصير الطماطم. |
Evet, patates kızartması ile aranızdaki bu ilişki yürümez. | Open Subtitles | أجل، إنّ الأمـر لن يفلح مابينكَ أنت والبطاطس المقليّة. |
Bunu eve götürüp tencereye atıp üzerine de biraz et suyu ve bir patates eklersen al sana mis gibi bir yahni işte. | Open Subtitles | بإمكانك أخذ هذه إلى المنزل وتضعها في قدر مع القليل من المرق والبطاطس وستحصل على بعض الطعام ياعزيزي |
patates püreli sosisiniz kusmuğa benzemiyor mu? | Open Subtitles | السجق والبطاطس يبدو كأكلة جميلة هل هى كذلك؟ |
Kızarmış tavuk, makarna, peynir, patates püresi. | Open Subtitles | الدجاج المطهيّ ومعكرونة بالجبنة، والبطاطس المهروسة |
Domates ve patates yetiştirme dışında başka işler de yapıyorsunuz yani. | Open Subtitles | لذا لابد أنك كنت تزرع ماهو أكثر من الطماطم والبطاطس التي لديك؟ |
Evet, patates kızartması ile aranızdaki bu ilişki yürümez. | Open Subtitles | أجل، إنّ الأمـر لن يفلح مابينكَ أنت والبطاطس المقليّة. |
Akşam yemeğinde hamburger, patates kızartması, dondurma ve kola vardı. | Open Subtitles | أكلنا البرغر والبطاطس, كوكا كولا والآيس كريم لتناول العشاء, |
Kızarmış tavuk bonfilesi ve patates püresiyle... | Open Subtitles | شريحة الدجاج مع اللحم المقلية ، والبطاطس المهروسة و |
Çay içip, ekmek yağlayacağız biraz balık ve patates kızartması, güzel, çıtır çıtır yufka da yeriz belki. | Open Subtitles | سنشرب بعض الشاي ، ونتناول بعض الكعك .. وربما نتناول بعض السمك والبطاطس اللذيذ والمقرمش، والمغطى بالبقصمات |
Mesela, benim en sevdiğim yemek bildiğimiz biftek ve patates ezmesi. | Open Subtitles | مثال وجبتي المفضله هيا الفراخ المشوية والبطاطس |
Kızılcık sosu ve et sos ve patates ile ve Hacılar da... | Open Subtitles | اذ وضعوه مع صلصة التوت البري والبطاطس والحجاج كانو منزعجين جدا |
Gücünü geri topla. Artık her gün kahvaltıda pirzola ve patates yenecek ihtiyar. | Open Subtitles | لتستعيد قوتك، اللحم والبطاطس كل يوم على الإفطار يا رجل |
Hamburgerle patatesleri yaptım ama ketçap almayı unuttum. | Open Subtitles | حسناً ، لقد أحضرتُ لكِ شطائر البرجر والبطاطس لكني نسيتُ صلصة الطماطم |
Kabukları şuraya, patatesleri buraya atacaksın. | Open Subtitles | عليك أن تضع القشور هنا والبطاطس هنا |
Ondan sonra gelen zenciye ancak patatesle havuç kaldı. | Open Subtitles | الزنوج تذهب ولا يحصلوا غير على الجزر والبطاطس |