bazıları çok açık, bazıları da o kadar açık değil. | TED | بعضها واضح والبعض منها ليس واضحا تماماً |
Bunu kükürt, demir, manganez, azot, karbon ile yapabilirler. bazıları dümdüz yukarı saf elektronlar kullanabilir. | TED | يقومون بهذا مع السلفا، والحديد، والمنجنيز، والنتروجين، والكربون، والبعض منها يشارك مباشرة بالإلكترونات النقية. |
Ve de bazıları patlatılmamış bile. | Open Subtitles | هذه الاشياء بالاضافة الى مجموعة من الوسادات الهوائيه والبعض منها لم يفرقع |
Yüzlerce dalış yapacaktık ve bunlardan bazıları daha önce yaptıklarımızdan daha tehlikeli ve derin olacaktı. | Open Subtitles | نحن سنعمل مئات الغطسات والبعض منها سيكون أعمق و خطر أكثر من أيّ شئ عملناه من قبل |
bazıları da insanların sana ne yapmak istediklerini söylüyor. | Open Subtitles | والبعض منها يقول ما قد يريدون الناس بأن يفعلوا بك |
Bu cihazlar teknolojik çubuklar, akıllı telefon nesli için son derece uygun; küçük, şarj edilebilir, kullanımı kolay, ayarlanması kolay, güzel kokulu. Hatta bazıları, akıllı telefonunuzla eşlenerek ne kadar içtiğinizi gösteriyor. | TED | هذه الأدوات عبارة عن تقنية فائقة، ملائمة تمامًا لجيل الجوالات الذكية... صغيرة، وتُشحن، وسهلة الاستخدام، ومرنة، وجميلة الرائحة... والبعض منها يتزامن مع جوالك ليخبرك عن كمية تدخينك. |
bazıları gerçekten yaratıcıdır. | Open Subtitles | والبعض منها اماكن ابداعية |
bazıları ise gerçekten bok gibi. | Open Subtitles | #والبعض منها غبي جداً# |