"والبيض" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve yumurta
        
    • ve yumurtalar
        
    • yumurta ve
        
    • ve beyazlar
        
    • ve beyaz
        
    • yumurtalı
        
    • ve yumurtaya
        
    • ve yumurtaları
        
    • ve hindi yumurtası
        
    • ve beyazların
        
    • süt
        
    Saatler sonra geri döndü. Bira ve yumurta turşusu gibi kokuyordu. Open Subtitles عادت بعد بضع ساعات ، تفوح منها رائحة البيرة والبيض المخلل
    Ton balıklı salatalı sandviçler varmış ve yumurta salatalı sandviçler, ve somon salatalı sandviçler. TED وسندويشات التونة والبيض والسلطة .. وسندويشات سمك التونة مع الخضار
    Kaz kolonisinde, yaz ilerledi ve yumurtalar çatlıyor. Open Subtitles في مستعمرةِ الأوزّ الصيفُ شديد والبيض يُفقّسُ.
    Hayatınızda ki boşluğu un, şeker, yumurta ve vanilyayla mı dolduruyorsunuz? Open Subtitles محاولة ملء الفراغ الذي بحياتكم بالطحين والسكر والبيض والفانيلا؟
    Şovum bile siyahlar ve beyazlar arasındaki saptanmış farklar üzerindeydi. Open Subtitles شخصيتي الكاملة مستندة على تحليل عميق للإختلافات بين السود والبيض
    Birlikten doğan kuvvetimizden kriz zamanlarında siyah ve beyaz bir arada oluşumuzdan bahsettim. Open Subtitles ،تحدثتُ بشأن تضافر قوانا ،معاشر السود والبيض .عندما نهبُ كرجل واحد خلال النوازل
    Tezgahın üstünde yumurtalı pastırmalı sandviçin var. Open Subtitles هناك شطيرة لحم الخنزير المقدد والبيض لك قادمة
    Yağlı kırmızı ete, kızarmış gıdalara ve yumurtaya bağımlıymış. Open Subtitles يبدو أنّه كان مدمنا للحوم الحمراء الدهنية، والطعام المقلي والبيض.
    Hepsini ve yumurtaları birlikte haklamalıyız. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ ندمّرَهم جميعاً في نفس الوقت والبيض كذلك
    Onları süt ve hindi yumurtası çalarken yakalamıştım. Open Subtitles أمسكت بهم يسرقون الحليب والبيض
    Onları gıdalardan elde etmek zorundayız. En iyi kaynağı da hayvansal gıdalar: süt, et ve yumurta. TED فنحصل عليها من أكلنا ومن أهم مصادرها نجد المشتقات الحيوانية: كالحليب واللحم والبيض
    Hep et ve yumurta yediler, ayda bir de limon. Open Subtitles اللحوم والبيض يأتى من القاعدة وليمون الشهر
    Kahvaltı yapalım mı ne dersiniz? . Yılan ve yumurta, herkese. Open Subtitles ما رأيك ان نحصل على بعض الفطور ثعبان والبيض من أجل الجميع
    3 saat 42 dakikada geldik. Eğer salam ve yumurta yeseydin 2 saat 23 dakikada gelirdin. Open Subtitles ساعتين و23 دقيقه سنحصل علي السلامي والبيض عند التفاحه الحمراء
    Kahvaltı isterseniz, buzdolabında süt ve yumurta var. Open Subtitles ان اردتم ان تفطروا فثمة الحليب والبيض في الثلاجة
    Kahvaltı yapmak isterseniz buzdolabında süt ve yumurta var. Open Subtitles ان اردتم ان تفطروا فثمة الحليب والبيض في الثلاجة
    Dünya çocuklarına dağıttığım bütün şeker ve yumurtalar işte burada yapılıyor. Open Subtitles هنا نصنع الحلوى والبيض الذي أقوم بتوصيله إلى أطفال العالم
    Ve donmuş spermden bebekler yapıldı ve yumurtalar doğduklarında hayattaydılar, değil mi? Open Subtitles والرضع الذين تم حملهم من تلقيح الحيوانات المنوية المجمدة والبيض قد ولدوا أحياء، أليس كذلك؟
    Yüksek demir, yüksek protein. Bonfile ve yumurtalar bebeğe yararlıdır. Open Subtitles مرتفع الحديد ، مرتفع البروتين ،شريحة اللحم والبيض تخدم الطفل جيدا
    Jambon ve peynir, tavuk ya da yumurta ve tere. Open Subtitles لحم الخنزير والجبن والدجاج والبيض أو وخردل.
    Jambon, kızarmış yumurta, ve üstündeki şeyler. Open Subtitles لحم الخنزير والبيض المقلى وكان لحم الخنزير المشوى عليه
    ve beyazlar sonunda, size de kızacaklar. Open Subtitles والبيض في نهاية المطاف سيجن جنونهم من قبلكم
    Birlikten doğan kuvvetimizden kriz zamanlarında siyah ve beyaz bir arada oluşumuzdan bahsettim. Open Subtitles ،تحدثتُ بشأن تضافر قوانا ،معاشر السود والبيض .عندما نهبُ كرجل واحد خلال النوازل
    Ordövr olarak yumurtalı mantarlı tost, belki? Open Subtitles لطبقكِ الأول، بعض من الكمأة والبيض على الخبز المُحمص، ربّما؟
    ve unlu mamullere... ve yumurtaya... Open Subtitles وللزهور البيضاء والبيض
    Toby'i tanıyorsam, orada durup bana o lanet bonfile ve yumurtaları alır. Open Subtitles إذا كنت أعرف (توبي) سيتوقف ليجلب لي شرائح اللحم اللعينة تلك والبيض
    Onları süt ve hindi yumurtası çalarken yakalamıştım. Open Subtitles أمسكت بهم يسرقون الحليب والبيض .
    Okuyorum, "Güney Afrika'nın siyah ve beyazların beraber yaşaması gereken bir ülke olduğuna inanıyorum." Open Subtitles أقتبس أؤمن بأن جنوب أفريقيا بلد حيث يجب على السود والبيض أن يعيشوا سوياً هذه كلماتك
    Etimizi, süt ürünlerimizi, yumurtalarımızı ve deri mallarımızı temin edebilmek için bugün 60 milyar hayvandan oluşan bir sürüyü beslediğimizi biliyor muydunuz? TED هل تعلم أننا اليوم نمتلك قطيع عالمي مكوّن من 60 بليون حيوان لتوفير منتجات اللحوم، ومنتجات الألبان والبيض والجلود؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more