Bir saat sonra Enerji ve ticaret Kurulu başkanıyla toplantım var. | Open Subtitles | وسألتقي مع رئيس لجنة الطاقة والتجارة خلال ساعة، إنّه أمر مُثير. |
ve ticaret de şiddete karşı önemli bir güçtür. | TED | والتجارة و الاقتصاد هما محفزات مهمة أخرى ضد العنف |
Sokak müziği, sanat ve ticaretin en saf hali. | Open Subtitles | موسيقى الشارع ، انقى اتحاد للفن والتجارة |
Turizmi ve ticareti canlandırmak için, bizim onu tekrar inşa etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحـتاج الآن لإعــادة بنـائه لتشجيع السياحة والتجارة |
Sadece Birleşik Arap Emirlik'inin nüfusu 1960'lardan beri %10,000 arttı, inşa ve ticarette patlamaya öncülük ediyor. | Open Subtitles | عدد سكان الإمارات العربية المتحدة وحدها ازداد بنسبة 10,000% منذ الستينات ممّا أدى لازدياد مضطرد في البناء والتجارة |
Bunun nedeni, enerjimizin çoğunun sanayi ve ticaret için kullanılmasıdır. | TED | ذلك لأن معظم طاقتنا تستخدم في الصناعات والتجارة. |
Aslında tasarruflar 30 milyar dolardan daha büyük olabilir, çünkü havale kanalları aynı zamanda yardım, ticaret ve yatırım amacıyla da kullanılmakta. | TED | يمكن أن تزيد المدخرات عن 30 مليار لأن أقنية التحويلات النقدية تستعمل أيضًا للمساعدات والتجارة ولأغراض الاستثمار |
Çanakkale Boğazı'nın güney girişindeki konumu onu hem savunma hem de ticaret için güçlü bir stratejik nokta kılardı. | TED | ولكان موقعها على المدخل الجنوبي لمضيق الدردنيل موقعًا استراتيجيًا مميزًا للدفاع والتجارة. |
Göçebe kadınlar göç, sürü işleri ve ticaret alanında kayda değer bir yetki sahibiydi. | TED | كان لدى النساء البدويات سُلطة كبيرة، تنظّم هذه الهجرات وكذا العديد من المجموعات والتجارة. |
Ona göre ölçüt, ülkenin üretim ve ticaret toplamıydı. | TED | بل يُقاس بإجمالي الانتاج والتجارة في تلك البلد |
Piyasada teşvike ihtiyacımız var. CO2 vergisi, tavan ve ticaret fiyatla ilgili sinyali verecek birşeye ihtiyacımız var | TED | نحن نحتاج لمحفزات السوق ، ضرائب ثاني أوكسيد الكربون ، التغطية والتجارة ، شئ ما يجعل ذلك السعر يومض هناك. |
Afrika Ticari Taşıma ve ticaret Teşebbüsü. | Open Subtitles | من النقل التجاري الأفريقي والتجارة الأولية |
Agra Danışmanlık ve ticaret gibi bir şeydi. | Open Subtitles | كانت آجرا للاستشارات والتجارة أو شيء كهذا |
Savaşın ve ticaretin birinci kuralı, düşmanını tanımaktır. | Open Subtitles | أول قاعدة في الحرب والتجارة هي أن تعرف عدوك |
İş ve ticaretin dünyası. | Open Subtitles | عالم الأعمال والتجارة |
Ejder Tarikatı'nın sermayesi ve ticareti bu. | Open Subtitles | هذه هي الأسهم والتجارة الخاصة بمنظمة فرسان التنين |
Sindhu'nun yeni ilklerinde ve ticarette kurallar ihlal edildi. | Open Subtitles | ... نظام "سيندو" من مبادئه وخرق قواعد الرئيسيّة ... للإدارة والتجارة |
- Jiangsu Sanayi ve ticaret İdaresine şikayet etmen gerek | Open Subtitles | تحتاج إلى تقديم شكوى مع إدارة جيانغسو الصناعة والتجارة. |
Diğer şehirlerimiz gibi uğraş, ticaret ve trafiğe adanmış. | TED | فهي مثل كل المدن مرتبطة بالعمل الشاق والتجارة وزحمة المرور. |