"والترهيب" - Translation from Arabic to Turkish

• ve

Sosyal medyayı, eleman devşirmek, ürünlerini satmak, bastırmak, korkutmak ve öldürmek için kullanıyor.
يستخدمونها للإستقطاب وبيع منتوجاتهم، وللتهديد والترهيب والقتل.

İnsanları öldürmek için korku ve tehdidi kullanan biri profiline uyan herhangi biriyle karşılaştın mı?
الخوف والترهيب لقتل الآخرين هل صادفت شخص ما يطابق هذه المواصفات

Kabul ediyorum öfkeden kör oldum, ama senin verdiğin karşılıklar korku ve sindirme olduğundan beri, senin seviyene indim çünkü hala çocuğumun Daniel'ın gerçekte nasıl biri olduğunu bilmeyen bir dünyada büyümesine neden oluyorsun.
أنا أعترف بأن الغضب أعماني ولكن الشيء الوحيد الذي تستجيبين له هو الخوف والترهيب وأنا نزلت لمستواكِ

Güç ve öfkelerini kullanarak korku ve tehdit isimlerini kazandılar.
الذين يحشدون قوتهم وغضبهم ويفوزون باللقب بالخوف والترهيب

Her gün bu şehir daha da yozlaşmış bir hale dönüyor hem de korku ve düzensizliğin.
حسب الجشع والألاعيب الشخصية وكل يوم تغرق هذه المدينة نحو حوض قذر من الخوف... والترهيب والفساد

O listede daha bir sürü isim var şehrimi tehdit ve korkuyla yöneten insanlar bunlar.
ثمّة بضعة أسامٍ أخرى في القائمة , أولئكَ" "الذين يحكمون مدينتي بالإكراه والترهيب

Sessizlik ve göz boyamak bu işi daha eğlenceli hale getiriyor.
الصمت والترهيب يجعلها رحلة ممتعة

Kripton'a korku ve tehdit anlayışıyla hükmetti.
حكم على (كريبتون) بقبضة حديدية بالتخويف والترهيب

Ancak Arthur bundan sonra eğer birilerinden elinden gelenin en iyisini yapmasını istersen onları korkutacağına ve gözdağı vereceğine motive etmeye çalış.
(لكن (آرثر مستقبلاً، عندما تريد أن يقوم شخص بأفضل مالديه حاول تحفيزهم، ليس بالخوف والترهيب

Londra'yı yönetmek, istihbarat ve tehdit gerektiriyordu.
"السيطرة على (لندن) يتطلب المعلومات والترهيب"

Bay Millstone'a yaptıkların tanığa şantaj ve tehdide girer.
مافعلته بالسيد (ميلستون) إرغامه على الشهادة بالتلاعب والترهيب

Masseria, şiddet ve tehditle yönetir.
من مبادئ ( مازاريا ) العنف والترهيب