Bu suçlama alay ve iftira çılgınlığı içerisinde hepimiz bir yumak haline geldik. | Open Subtitles | فضيحة الاتهام والتشهير والسخرية تضمنت الجميع |
AdamIarını geri çek, saIdırı tehIikesi ve KIein hakkındaki iftiraIarını geri çek. | Open Subtitles | أعد رجالك لأماكنهم وأوقف هذا الإضراب والتشهير بكلان |
Ortak Komisyondaki ticaret delegelerimiz Birleşmiş Milletler hükümeti temsilcileri tarafından adil olmayan bir şekilde suçlandılar ve tahkir edildiler. | Open Subtitles | التي يجب أن لا نحتملها أكثر وفدنا في لجنة المحادثات المشتركة للتبادل التجاري تم اتهامه والتشهير به بغير وجه حق |
Tahminlere, söylentilere, kötü şöhrete karalamaya ve iftiraya güveniyorsun. | Open Subtitles | أنت تعتمد على التخمين, والإشاعات, والاتهام الباطل, والتشهير, والافتراء. |
Sevgili kardeşlerim iftira ve karalama sel gibi üstümüze düştü ve bir kardeşimizin zihnini bulandırdı. | Open Subtitles | أخوتي الأعـزاء... الإفتراء والتشهير... سقط مثل الطوفان... |
Planlarım var bu konuda, ...tehlikeli tasarıların doğurduğu, olmayacak kehanetler, ...iftiralar ve düşlerle dolu; önce ağabeyim Clarence ile kral arasına... | Open Subtitles | ولامنح تلك الأيام ومتعها اللذيذة بغضي وحقدي لقد رسمت خططي وشرعت في مقدمتها الخطيرة لاقيم بالنبوءات الفارغة والتشهير والأحلام |
İftira ve kişilik haklarına saldırıdan. | Open Subtitles | بتهمة القذف والتشهير .. |
İzinsiz rahatsızlık verme ve kişiye hakaret. | Open Subtitles | أجل... مضايقات لا مبرر لها والتشهير |
Karalama ve iftira. Davalıyı buldum, dostumuz Channing McClaren. | Open Subtitles | حكم فيها بالقذف والتشهير (لصالح صديقنا (شانينج مكلارين |