Bunun nedeni ise artan nüfus ve ekonomik gelişmişlik düzeyi, iklim değişikliği ve biyo yakıt talebidir. | TED | ويعود ذلك للنمو السكاني والتطور الاقتصادي والتغير المناخي والحاجة للوقود الحيوي. |
Son zamanlarda metan emisyonu ve iklim değişikliği yüzünden suçlanmış olsalar da en büyük problemimiz olan gıda güvencesi sorununun çözümü olduklarını sizlere göstererek kaybettikleri ünlerini geri kazandırmayı umuyorum. | TED | وعلى الرغم من أنهم يتعرضون للأذيًة مؤخرًا بسبب انبعاثات الميثان والتغير المناخي أتمنى أن أُلمع صورتهم ولو جزئيًا بأن أبين لكم مدى أهميتهم في حل واحدة من أكبر مشكلات العالم |
İklim değişikliği ve küresel çekişmeler çağında, Her şeyden önemli bir soruyu cevaplamak için buradayım: Neden seks acayip iyidir? | TED | في عصر يسود فيه النزاع العالمي والتغير المناخي, أتيت هنا لأجيب عن كل الأسئلة المهمة: لماذا يعتبر الجنس من الأشياء المهمة حقا؟ |
YNH: Evet, ilk bakışta iklim değişikliğinin çok şaşırtıcı olduğunu düşünüyorum, milliyetçilik ve iklim değişikliği arasında çok yakın bir ilişki var. | TED | يوفال: نعم، أعتقد بإن التغير المناخي، للوهلة الأولى، يبدو الأمر مفاجئاً بإن يكون هناك علاقة وثيقة بين الوطنية والتغير المناخي. |
Ve işin şaşırtıcı yanı, listeler çok benzerdi-- yetersiz beslenme ve hastalıklar en başta ve iklim değişikliği listenin sonunda. | TED | والمفاجىء انها كانت مشابهة جدا للتي لدينا -- فقد كان سوء التغذية والملاريا في القمة والتغير المناخي في أسفل القائمة . |