"والتنفس" - Translation from Arabic to Turkish

    • nefes
        
    • solunum
        
    • solunumu
        
    Sekiz haftalık bir program: minnettarlık, şefkat, işbirliği, bilinçli nefes alma. TED برنامج لمدة ثمانية أسابيع من الامتنان، والرفقة اللطيفة ، والتعاون، والتنفس اليقظ.
    Sahne korkusu genellikle sunumun hemen öncesinde en üst seviyeye ulaşır, işte o son anlarda gevşeyin ve nefes alın. TED عادة ما يبدأ رهاب المسرح بقوة قبل التقديم مباشرة، لذا استغل هذه اللحظة للتمطي والتنفس.
    Bu doğru şeyler yemenin bir yansımasıdır, doğru egzersiz ve doğru nefes alıp verme. Open Subtitles هذا تأثير الأكل السليم والرياضة السليمة والتنفس السليم
    Hepimiz doğarak hayatta yerimizi aldık ve hareket etmemiz, nefes almamız, kendimiz olmamız için belli zaman geçmesi gerekiyor... Open Subtitles جميعنا وُلد إلى الحياة لدينا عدداً معيّناً من السنوات للتحرك والتنفس والوجود
    Yoganın fiziksel egzersiz ve düzenli solunum karışımının akciğer sağlığı için de benzer şekilde terapötik olduğu kanıtlanmıştır. TED مزيج اليوجا من التمارين البدنية والتنفس المُنظَّم أثبتت بالمثل فاعليته العلاجية لصحة الرئة.
    Sakin ol, yalnızca derin nefes al, hadi. Open Subtitles الهدوء ، والتنفس فقط الدخول والخروج ، وتأتي في.
    Eğer yaşamaya ve nefes almaya devam etmek istiyorsan ellerini üstümden çek! Open Subtitles إرفع يدك من علي إذا أردت الإستمرار في العيش والتنفس
    Kendimi terli hissediyorum... ..ve nefes almam zorlaşıyor. Open Subtitles انا اشعر ان جسدي كله يتعرق والتنفس اصبح صعباً
    Kendimi terli hissediyorum... ..ve nefes almam zorlaşıyor. Open Subtitles انا اشعر ان جسدي كله يتعرق والتنفس اصبح صعباً
    Nasıl çömelinir, nefes alınır ve güneş hissedilir biliyorum. Open Subtitles لقد تعلمت كيف اجلس القرفصاء، والتنفس واشعر بالشمس
    Sonuç olarak, denizi terkeden bütün bu hayvanlar karada hareket edebilme ve nefes alıp verebilme gibi problemleri kendilerine has yöntemlerle çözdüler. Open Subtitles كل هذه المخلوقات, قد غادرت البحر وحلت مشاكل التنقل والتنفس من الهواء كل حسب طريقته الخاصة
    Görüp duyana ve kendi başına nefes alana kadar? Open Subtitles حتى يتمكن من الرؤية والاستماع والتنفس بنفسه؟
    O hem kanguruyu kesesinde tutar ve hem de kıçının yanakları daha rahat nefes alır. Open Subtitles يسمح ذلك للكانجرو بالبقاء في الجيب والتنفس أفضل
    Oksijen maskeleri çıkarıp normal nefes alabilirsiniz! Open Subtitles يمكنكم إزالة أقنعة الأوكسجين والتنفس بشكل طبيعي
    Ama birlik olarak düşünmeli ver nefes almalıyız. Open Subtitles ولكننا بحاجة الى التفكير والتنفس كوحدة واحدة.
    güç ve nefes, güç ve nefes, güç ve nefes. Open Subtitles القوة والتنفس, القوة والتنفس القوة والتنفس
    İnsanlar yalan söylediğinde kalp atışları ve nefes alışları hızlanır. Open Subtitles عندما يكذب الناس، معدل ضربات القلب والتنفس تزداد.
    Doğum uzmanım, meditasyonumun ve nefes egzersizlerimin bana en az iki hafta kazandırdığını söyledi. Open Subtitles أكدت لي مساعدتي في الحمل أنّ تمارين التأمل والتنفس ستعطيني أسبوعين إضافيين على الأقل.
    Yürüyor ve nefes alıyor olmam gerçeği seni yılın annesi mi yapıyor? Open Subtitles حقيقة أنا على المشي والتنفس يجعلك أم من السنة؟
    Hastanın solunum yolu, nefesi ve dolaşımı kontrol altına alınınca gerçek iş başlar. Open Subtitles بعدما يتم التأكد من القناة الهوائية والتنفس والدورة الدموية للمريض يبدأ العمل الحقيقي العمل الفوضوي
    Evet, ama solunumu ve göz bebeği tepkilerini taklit etmesi değil. Open Subtitles نعم حسناً لاوجود لردة فعل من البؤبؤ والتنفس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more