Şu birbirlerine yakın olan,.. ufuk ve yılan tek bir düşünce demek. | Open Subtitles | وهذان المتقاربان الأفق والثعبان يعنيان فكرة واحدة |
"Kanallar ve Merdivenler" ya da sokaklardaki ismiyle "Yılanlar ve Merdivenler" için diş bilemiştim. | Open Subtitles | لعبة شذب الأسنان على المزالق والسلالم أو السلم والثعبان كما يطلق عليها في الشوارع |
Bir sürü insan yılanboyun kuşu ve yılankuşu ve bataklık şahini arasındaki farkı bilmez. | Open Subtitles | انا اقصد ، ان هناك الكثير من الناس لا يعرفون الفرق بين النورس والثعبان . والطيور والصقور و المستنقع |
Daha sonra yılanlar ve merdivenler olan oyundan oynadık, heni zar atarsınız | TED | ومن ثم قمنا بصناعة لعبة " السلم والثعبان " حيث كان الاطفال يرمون النرد |
bakireden doğan isa, bahçede konuşan... kuş ve yılan, Çok havalı. | Open Subtitles | ولكن المسيح و الميلاد العُذرى" واليمامة والثعبان الذى تكلّم فى الجنّة أمر مقبول |
Evet, benim... Kız bebeğim bize oluk ve merdiven kopyasını gönderdi. | Open Subtitles | أجل، طفلتي أرسلت لنا نسخة من لعبة "السلم والثعبان". |
Öğrenciler zoru başarmanın sonucunu, Pong, Snake ve Tetris gibi bütün iyi oyun türlerini yazmak için JACK'i kullanarak kutluyorlar. | TED | الطلاب يحتفلون بنهاية هذا الإنجاز الاستثنائي باستخدام جاك (لغة برمجة) لكتابة جميع أنواع الألعاب الرائعة مثل كرة الطاولة والثعبان وتتريس. |
Şu küpler ve yapboz oyunları ise tam bir saçmalık. | Open Subtitles | لعبة ( السلم والثعبان ) سحيفة (لكن اقل من لعبة (تشيكرز ومكعبات ( روبيك ) و لغز القطع |
Ama dama, Rübik Küpü ve yapboz kadar değil. | Open Subtitles | لعبة ( السلم والثعبان ) سحيفة (لكن اقل من لعبة (تشيكرز ومكعبات ( روبيك ) و لغز القطع |
Loki, suya büyü yaptın, bir yılana dönüştü ve yılanlar ısırır. | Open Subtitles | (لوكي) لقد منحت السحر في الماء وأصبح ثعبان، والثعبان يلدغ. |
Kay ve Tırman oynayabilir miyiz? | Open Subtitles | هلا نلعب السلم والثعبان ؟ |
Tanrı ve şeytan el sıkıştı... ve hepimiz cennetten kovulduk. | Open Subtitles | الرب والثعبان كانا الزوجين... وكلنا طردنا من جنة (عدن). |