"والجبن" - Translation from Arabic to Turkish

    • peynir
        
    • peynirli
        
    • fırında
        
    • peyniri
        
    • peynirden
        
    • peynirlerle
        
    Kızarmış et, mayonez, hardal, marul, domates, peynir ve soğan olsun. Open Subtitles اه، ولحم البقر المشوي، مايونيز، خردل، الخس، الطماطم والجبن والبصل سهل.
    Şanslısın o zaman, ben nörologum. Şarap ve peynir tatma toplantısına gitmiş. Open Subtitles ولحسن حظك، أنا أخصائي أعصاب لقد كانت في حفل تذوق النبيذ والجبن
    Böylece bize peynir ekmek verecekler yolculuk için yiyeceğimiz olacak. Open Subtitles وعندها سيعطوننا بعضاً من الخبز والجبن وبذلك سيكون لدينا طعاماً كافياً للرحلة
    Evet, hiçbir şey ton balıklı, peynirli güveç kadar üzgünlük ifade edemez. Open Subtitles نعم .. لإنه لا يوجد أسف بدون كسروله من التونه .. والجبن
    Ama artık aynı ton balıklı, erişteli, peynirli, balıklı sebze çorbasını birkaç dakika içinde yapabiliriz. Open Subtitles لكن اليوم، يمكننا تخضير مفأجاة من طبق التونة والجبن و النودلز في بضع دقائق وحسب
    peynirli Ayakkabı Burger'a 303 sosuyla şöyle yazarız... Open Subtitles نحصل على البيرجر و الحذاء . .. والجبن و صلصة303
    Var efendim. fırında Biftek. Open Subtitles نعم يا سيدي، شريحة لحم متبلة مع البطاطس والجبن
    Jambon, sosis, peynir. Ne isterseniz var. Open Subtitles سجق ، لحم الخنزير ، والجبن ، كل ما تريدان.
    - Biliyor musun? Fransa'ya gidip sadece ekmek ve peynir yemek isterdim. Open Subtitles أود أن أذهب إلى فرنسا وأكل لا شيء سوى الخبز والجبن.
    "Köpek kediyi alır, kedi fareyi alır... fare peyniri alır ve peynir yalnız kalır." Open Subtitles الكلب أخذ القطة و القطة أخذت الفأر و الفأر اخذ الجبن والجبن وقف وحيدا
    Solucan, yem, fıstık ezmesi, fıstık ezmesi ve peynir. Open Subtitles الديدان ، السحر، زبدة الفستق الزبدة مخلوطة بالفستق والجبن
    Solucan, yem, fıstık ezmesi, fıstık ezmesi ve peynir. Open Subtitles الديدان ، السحر، زبدة الفستق الزبدة مخلوطة بالفستق والجبن
    Sana biraz peynir ayırdım. Open Subtitles وضعت لكِ بعض من الماك والجبن انه في الثلاجة
    Hamburger, peynirli makarna, ve balık. Open Subtitles نعم. الهامبرغر، المعكرونة والجبن ، وأصابع السمك.
    peynirli krakerle guava suyu isteyen var mı? Open Subtitles الذي يريد بعض العصي والجبن ورحيق الجوافة؟
    Acılı eritme peynirli kızarmış patates ve bira. Open Subtitles سأخبرك ما هي الفكره الجيده فلفل والجبن مقلي وجعة الجذور كبيره، بالفلفل والجبن المقلي
    Geçen gün yaptığın şu leziz peynirli pirinç şeyi neydi? Open Subtitles ما كان ذاك الشيء ذا الرز والجبن الذي أعددته بذاك اليوم؟
    İşten eve geliyorum Serge'e peynirli makarna yapıyorum ve o banyo yaparken, ben de tabağında kalanları yiyorum. Open Subtitles اعود الى المنزل من العمل اطبخ له بعض الماكروني والجبن ثم اقوم بأكل ما يتبقى في طبقه بينما هو يغتسل
    fırında makarna varsa bize uyar. Open Subtitles إن كان يقدّم المكرونة والجبن فسنكون على ما يرام
    Bu da en sevdiğin, biftek ve makarna ve jambon ve Alfredo peyniri. Open Subtitles آه وقمت بتحضير ما تحب شرائح اللحم والمعكرونةه ولحم الخنزير والجبن
    Alışveriş merkezinde bir şarküterim var, o yüzden et ve peynirden başka bir şey düşünemiyorum. Open Subtitles أمتلك محل اطعمه معلبة في المول و اغلب الوقت افكر باللحوم والجبن
    Bütün dalkavuklar parkı kaşmir battaniyeler ve tekerlek peynirlerle doldurmadan bir yer kapmak istiyorum. Open Subtitles قبل أن يملأ الطلاب الحمقى المتنزه بالبطانيات المحتوية على الكشمير والجبن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more