En iyi yanı da yeni elbiseler alabilmem için ek ücret verecekler. | Open Subtitles | والجزء الأفضل أنني أحصل على راتب عمل لأشتري ملابساً جديدة |
En iyi yanı da içilebilir tatta. Gelmeden havalandırdım. | Open Subtitles | والجزء الأفضل أنه يمكنني شرابه |
İşin En güzel yanı ise artık CIA'in bilgi kaynağı. | Open Subtitles | والجزء الأفضل الأن هو يساعد السي اي ايه |
En güzel yanı da, şirketin giriş katında olmamız. | Open Subtitles | والجزء الأفضل هو... نحن في الطّابق الأدنى من الشركة. |
En güzel kısmı Dekan Caudwell'in ofisindeydi. | Open Subtitles | والجزء الأفضل أتى من مكتب العميد كودويل |
En güzel kısmı da şu: Kurbanı benim! | Open Subtitles | والجزء الأفضل أنها مُحاكة ضدي |
Troy'un fikrinin en iyi yanı da, ki bir sürü iyi fikri vardır, daha çok başvuru alıp aynı sayıda öğrenciyi kabul edeceksiniz ve kabul oranı düşecek. | Open Subtitles | والجزء الأفضل من فكرة "تروي"، ولديه الكثير من الأفكار الجيدة، هو أنكم ستتلقون المزيد من مقدمي الطلبات، وستقبلون نفس العدد، |
Evet bunun en iyi yanı çiftler birlikte dışarı çıkabiliriz. | Open Subtitles | أجل، والجزء الأفضل أننا يمكن أن نخرج في مواعيد مزدوجة، كم سيكون ذلك رائعاً ؟ مهلاً، مهلاً، (لويس)، قبل أن تقومي بالحجز لشهرين قادمين... |
En güzel yanı da Sparrow'ları ciddi anlamda kızdırabileceğim. | Open Subtitles | (والجزء الأفضل هو مقدار إزعاجه لآل (سبارو |