"والحديد" - Translation from Arabic to Turkish

• demir gibi
• ve demirden
• ve demirleri
• çelik ve
• ve demirin
• ve demir var

Oksijen, karbon ve demir gibi diğer elementlere ihtiyaç var. Ve daha pek çoğuna.
نحتاج عناصر كالأكسجين والكربون . والحديد والعديد غيرها

Çünkü, yıldızların parlamasına neden olan benzer süreç aynı zamanda oksijen karbon ve demir gibi maddelerin oluşmasını da sağladı.
لأن نفس العملية ذاتها التي تسببت فى إشعاع النجوم يصدف أيضاً أنها تشكل عناصر . مثل الأكسجين والكربون والحديد

Yani çekirdek nikel ve demirden çok daha ağır bir şeyden oluşuyor olmalı.
لذا الصميم يجب أن يكون مصنوع من شيء ما أثقل من النيكل والحديد

Onu yenmek için tuz ve demirden çok daha fazlası gerekecek.
هذا سوف يتطلب أكثر من الملح والحديد لهزيمتها.

Mimari; beton, çelik ve toprak malzemelere dayanmaz.
العمارة ليست مبنية على الاسمنت . والحديد ومكونات التربة

Hiçbir şeyden tad alamasın, külün ve demirin tadından başka.
دعوها لا تتذوق شيئاً . غير الرماد والحديد

İçeriğinde potasyum, nitrojen, sülfür, karbon, nikel ve demir var.
آثار البوتاسيوم و النيتروجين والكبريت والكربون، النيكل والحديد.

Çünkü kurşun vücudumuza girdiğinde büyüyüp gelişmek için hücrelerimizin ihtiyaç duyduğu bakır ve demir gibi metalleri taklit eder.
لإنه حينما يدخل الى أجسامنا يحاكي معادن أخرى كالزنك والحديد وتحتاج خلايانا هذه المعادن لتنمو وتزدهر

Bir kafes var, Marlowe, kalbimi koruyan güçten ve demirden yapılmış bir kafes.
(هناك قفص، (مارلـو مصنوع من القوة العضلية والحديد والذي يقوم بحماية قلبي

Batı'nın karşıt ambargosu kömür,... çelik ve makine parçaları bakımından Rusları sarsmaya başlamıştı.
حصار الغرب للفحم والحديد والمعدات الآلية بدأ يؤتي أكله

Siz benim çelik ve kandan çocuklarımsınız.
أنتُم ابنائي مِن الدَّم والحديد

Glifosat'ın ürüne etkisiyle ilgili söylediğin şey manganez ve demirin akort sesi çıkarması gibi sanki.
مثل المنغنيز والحديد لمست به الوتر الحساس

..kanımda sadece su, protein ve demir var.
وتقول لي بأن الذي في دمي هو الماء والبروتين والحديد.