Asıl gerçek ise bugüne kadar en yakınların tarafından kandırılmış olman. | Open Subtitles | والحقيقةُ حولكِ، هو أنّكِ تم التلاعبُ بكِ من اولئك المقربين منّكِ |
Ve gerçek şu ki, posterlerde gördüğünüz o fantezilerinizi süsleyen kız, ...o kız balkondan aşağı atladı. | Open Subtitles | والحقيقةُ هي أن تلك الفتاة المخادعة التي ترونها على النشرات قامتبرمينفسهامنالشُرفة.. |
Ve gerçek şu ki, bir çocuğa en yakın sahip olduğum şey Pouch, ve onu da yürüyüşe çıkarmayı %60 oranında unutuyorum. | Open Subtitles | والحقيقةُ هي أنَّ أقربَ شئٍ "حظيتُ به كطفلٍ هي "باوتش كما أنَّني أنسى تمشيتُها كثيراً |
Ve gerçek şu ki, benim hiç böyle bir şeyi yapacak bir babam olmadı... | Open Subtitles | والحقيقةُ هي بأنني لمْ أحظى بوالدٍ ...قد يقومُ بشيءٍ كهذا لأجلي, لذا |