Son zamanlara kadar çoğunlukla kabloları kesiyorduk ve en iyisini umut ediyorduk. | TED | ولانزال نعمل و لوقت قريب على قطع الأسلاك والحلم بالنتائج. |
Onlar varoşlardan çıkış yolu arayan, eskrim kılıcı ve hayallerinden başka bir şeyi olmayan şehirli bebeler. | Open Subtitles | كلا، إنهم شباب يشقون طريقهم للخروج من الحيّ اليهودي ولايحملون معهم سوى الهزيمة والحلم |
...ve bir rüya henüz nasıl soracağımızı bilmediğimiz bir soruya cevaptır, bilinçaltımıza gömülmüş birşeydir. | Open Subtitles | والحلم جواب لسؤال لم نعرف كيف نسأله, هناك شيء مدفون في اللاوعي. |
Kate'le beraber yetimhaneyi devraldık ve rüyalarımız gerçek oldu. | Open Subtitles | انا وكيت حصلنا على الملجا والحلم اصبح حقيقة |
Sorsan, yüreklerinde Tanrı korkusu ve Amerikan Rüyası olan cesur insanların, alın teriyle inşa ettiği bir yer olarak anlatırlar. | Open Subtitles | يخبرونك انها بنيت على أظهر طبقةأناس يخافون الله مع القليل من الحقيقة في أيديهم والحلم الأمريكي في قلوبهم |
Bir zamanlar devamlı aynı rüyayı görüyor ve bu rüyada birini öldürüyordum. | Open Subtitles | دائما ما كنت اري هذا الحلم والحلم كان انني قد قتلت شخصا ما |
Sizi bekliyorlar ve rüyamız bitmiş değil. | Open Subtitles | لكنهم مستعدون لإستقبالكم، والحلم لازال حياً |
Bu sanatçılar arayışlarını ve hayallerini asla durdurmazlar. | Open Subtitles | أولئك الفنانين لا يتوقفون أبداً عن البحث والحلم. |
yüzünde klanının ışığı... ve gözlerinde sadece bir rüya... | Open Subtitles | بهاء عشيرته على وجهه , والحلم الوحيد فى عينه |
Buradaki devasa evin sahibi buraya cebinde 10 dolarla ve kafasında bir hayalle geldi. | Open Subtitles | هذا البيت تفجر حرب عالمية ثالثة في المسافة، ومالك، و انتقل من هنا فقط مع عشرة دولارات والحلم. |
Buradaki devasa evin sahibi buraya cebinde 10 dolarla ve kafasında bir hayalle geldi. | Open Subtitles | هذا البيت تفجر حرب عالمية ثالثة في المسافة، ومالك، انتقل هنا مع مجرد عشرة دولارات والحلم. |
Her iki yanıt da kendi tarzında dehşet verici çünkü yalnızsak bile düşündüğümüz, hayal kurduğumuz ve bu soruları sorduğumuz gerçeğinin evrene ilişkin en önemli hakikatlerden biri olduğuna ulaşabiliriz. | TED | بطريقتها الخاصة، لأنّا حتى لو كنّا وحدنا، فإنّ مجرد التفكير والحلم وطرح هذه الأسئلة ربما تصبح واحدة من أهم الحقائق حول الكون. ولدى المزيد من الأخبار الجيدة لكم. |
ve rüya, ümit, vizyon, gerçekte şu ki, İngilizceyi bu yolla öğrendiklerinde, anadillerinde olduğu kadar ustalıkla öğrenmiş olacaklar. | TED | والحلم والأمل والهدف الحقيقي، هو أ،ه حين يتعلمون الإنجليزية بهذه الطريقة، فإنهم يتعلمونها بنفس الكفائة كما لو أنها لغتهم الأم. |
Her yeni keşif, evren konusundaki gözlem gücümüzün sınırlı olduğunu; düşünce ve hayal gücümüzün ise sınırsız olduğunu gösteriyor. | TED | إن كل اكتشاف جديد يؤكد لنا أنه فيكل مرة تكون فيها قدرتنا على الملاحظة محدودة، تكون قدرتنا على التكهن والحلم لما هو غائب عنا بعيدة كل البعد عن ذلك. |
ve asıl büyük hayal; yıkılmış veya sel altında kalmış bir bina düşünün. Böyle zor durumlar, kurtarma ekipleri ve kurtarma köpekleri için bile çok tehlikelidir. Niye bu gibi durumlarda yürüyerek, yüzerek gezebilen, hayatta kalanları tespit ederek, onlarla iletişimi sağlayabilecek bir robot göndermeyelim. | TED | والحلم الكبير هو، إذا واجهت وضعية صعبة كانهيار مبنى أو مبنى غمرته الفيضانات، وهذا خطير جدا لفريق الإنقاذ أو حتى كلاب الإنقاذ، لما لا يتمّ بعث روبوت يمكنه الزحف والسباحة والمشي، مرفوق بكاميرا للقيام بالتفتيش وتعقّب الناجين ومن المحتمل خلق نوع من الاتصال مع الناجين. |
Yardımlaşma, merhamet, sabır, ve cömertlik benim işim tüm bu saydıklarımdı. | Open Subtitles | الصدقة والرحمة والحلم والخير ... كانت كل هذه أعمالي |
Tutkuyu iyi bilirim Gelir ve gider | Open Subtitles | وأفهم الحب, والحلم حالما يجيء يذهب. |
Basitçe söylemek gerekirse, eğer çocuklarımız öz-yeterlilik geliştireceklerse, ki yapmalılar, o zaman; düşünme, planlama, karar verme, yapma, umut etme, deneme ve yanılma, hayal etme ve hayat deneyiminin çoğunu kendileri için yapmak zorundalar. | TED | إذن وببساطة، لكي يكتسب أطفالنا الكفاءة الذاتية، ويجب عليهم ذلك، فإنه يتعين عليهم القيام بالكثير من التفكير والتخطيط واتخاذ القرار والعمل والأمل والمواجهة والتجربة والخطأ، والحلم واختبار الحياة بأنفسهم. |
CA: Öyleyse, Beatles ve ve dünyanın daha bağlı olduğu bir hippi felsefesini ile yetişmiş bizler için bu çok idealistlikti ve "kim bunun hakkında kötü düşünebilir?" | TED | كريس: ولذلك، من نشأ منا في زمن الفرقة الغنائية "البيتلز" ومع فلسفة معارضة الرأسمالية "الهيبز" والحلم في عالم متصل أكثر -- كان الشعور مثاليًا "وكيف يمكنُ أي شخص أن يفكر بطريقة سيئة حول ذلك؟" |
Benim umudum ve hayalim dünyadaki insanlara günümüzde kanser hastalarının karşılaştığı yüksek maliyet, -- fiziksel, finansal ve duygusal- ve benim için bilindik olan zorluklardan kaçınacak şekilde yardım etmek. | TED | يتملكني الأمل والحلم في مساعدة الناس حول العالم لتجنب التكاليف العالية -- الجسدية والمالية والعاطفية -- التي تواجه مرضى السرطان اليوم، والمعاناة التي أعلمها جيدًا. |