Tanrıya şükür ki, bu gelire yangından sonra ihtiyacımız oldu. | Open Subtitles | والحمد لله , صحيح ؟ , نحتاج لدخل بعد الحريق |
Tanrıya şükür hademenin odası oradaymış çünkü kanepesi düşüşümü yavaşlattı. | Open Subtitles | والحمد لله أن غرفة إستراحة الفراش بالأسفل لأن الكنبة القديمة خففت سقطتي كثيرا |
- Tanrıya şükür, Maggie sorun yok tatlım. | Open Subtitles | أوه، والحمد لله. ماجي، فإنه على ما يرام، حبيبته. |
Meme kanserine yakalanan kadınlardan bir kısmının hayatını kaybetmesi yıllar sonra oluyor. ve Çok şükür ki çoğu hayatta kalıyor. | TED | ان بعض النساء الذين اصيبوا بسرطان الثدي توفين بعد عدة سنوات لاحقاً والكثير منهن والحمد لله نجون |
Bizim çocuklardan biri burada uyuyordu. Çok şükür, vaktinde çıkabilmiş. | Open Subtitles | أحد أبناؤنا كان نائماً هنا وقد خرج والحمد لله |
tanrıya Şükürler olsun, atletizm dünyasında bu kadar büyük bir adam olduğunu bilmiyordum. | TED | والحمد لله لذلك لانني لم اكن اعلم مدى عظمة هذا الرجل في العالم. |
Son isyanda; ki, Tanrı'ya şükür Majesteleri bunu bastırdı ve alçakların hepsi gerektiği gibi öldürüldü, Ferman Mührü Emini'ne karşı inanılmaz bir düşmanlık oluştu. | Open Subtitles | يخص التمرد الاخير الذي تم قمعه والحمد لله وأسوأ الأوغاد لقوا جزائهم العادل بالموت |
Şükürler olsun ki kadınlar bunu yapmadılar. Şükürler olsun ki biz, | TED | والحمد لله أن هؤلاء النساء لم يفعلن ذلك. الحمد لله أننا نعيش في عالم |
Tanrıya şükür ki kendi gizli operasyon ekibimiz var. | Open Subtitles | أوه، والحمد لله لدينا الشخصية الخاصة بنا وحدة العمليات السوداء. |
Ve, bilirsin, isteklerime kulak asmadı, -- Tanrıya şükür -- | TED | وكأنه كالاصم لا يستمع الى اي كلمة اتلفظ بها - والحمد لله لذلك - |
Sen benden daha umutlusun, Tanrıya şükür. | Open Subtitles | كنت أكثر تفاؤلا من أنا، والحمد لله. |
Senin yerinde olsam, Tanrıya şükür değilim, çünkü saçların korkunç, | Open Subtitles | وإذا كنت مكانك... والحمد لله أننى لست كذلك، لأن لديكي شعر رهيب... |
Tanrıya şükür. | Open Subtitles | أوه، والحمد لله. |
Tanrıya şükür, iyisin. | Open Subtitles | أوه، والحمد لله أنت بخير. |
Çok şükür, yeni bir teklif oluşturmaya yetecek kadar vaktin var. | Open Subtitles | والحمد لله أن لديك وقت لكي تضع إقتراحاً جديد. |
- Çok şükür buralardasın. | Open Subtitles | والحمد لله بانك كنتي هنا في الجوار |
Çok şükür 15 yıldır susuyorum, kendimi tutuyorum. | Open Subtitles | - أوه، والحمد لله. لقد تم عض لساني لمدة 15 عاما. |
Saldırıya uğradık, vurulduk, sizin bölgenize düştük. Şükürler olsun. | Open Subtitles | هوجمت، و ضربت، و تم إنقاذها ثم هبطت في أراضيكم، والحمد لله |
Tanrı'ya şükür dil bilimciler Herald okumuyor. | Open Subtitles | أوه، والحمد لله سترانك و البيض لا يقرأون صحيفة هيرالد |
Tanrı'ya şükür, ilk yemeğim bu olacak. | Open Subtitles | ستكون هذه المرة الأولى التي القوت ، والحمد لله. |
Ve bunun için Şükürler olsun ki, karakter beni daha çok yansıtıyor. | Open Subtitles | والحمد لله على ذلك، لأن الشخصية تشبهني هكذا أكثر |
neyse ki, çoğu zaman ona tekrar kavuşabiliriz, ama ancak birbirimizin yardımıyla. | TED | والحمد لله يمكننا استعادة عقولنا مرة أخرى، ولكن فقط بمساعدة الآخر. |