Heralde! hizmetçi dışardan gelir ve der ki: "Bayan içerde değil." | Open Subtitles | طبعا والخادمة التى لدينا تخرج له تقول السيدة ليست هنا |
Hafta sonu için gittiler ve hizmetçi de hasta. | Open Subtitles | سيسافرون طوال نهاية الأسبوع والخادمة مريضة |
Öğle yemeği yiyecektik ve hizmetçi tam çorbayı servis ediyordu ki haykırmaya başladı: | Open Subtitles | وكنا نتناول الغداء والخادمة جاءت بالحساء |
Ve odayı temizleyen hizmetçi pencereyi açık bırakmadığına dair yemin ediyor. | Open Subtitles | والخادمة التي تنظف الغرفة تقسم أنها لم تترك النافذة مفتوحة |
ve hizmetçi de Tijuana'ya sentetik hormonlardan almaya gitti. | Open Subtitles | نانسي بالخارج ...والخادمة ذهبت الى تيجوانا لتشتري الهرمونات الصناعية الرخيصة |
- Hayır. hizmetçi de polise almadığına dair yemin etmiş.Ama muhtemelen kovulacak. | Open Subtitles | لا والخادمة أقسمت للشرطة أنها لم تأخذه |
Dostlarımız geliyor, hizmetçi yarın geliyor. | Open Subtitles | أصدقائنا سيأتون والخادمة ستأتي غداً |
Aşkın ve hizmetçi kız aynı falan filan şeyleri mi paylaşıyor? | Open Subtitles | حبيبتك والخادمة بينهما تشابه أليس كذلك؟ |
Karısı üvey oğlu ve bir hizmetçi. | Open Subtitles | وابن زوجها والخادمة |
Aman tanrım! Matt ve hizmetçi. Bu bir klasik. | Open Subtitles | اوه , يا إلهي مات والخادمة |
Bir hizmetçi sabah gelir ve temizler. | Open Subtitles | والخادمة تأتي وتنظّف صباحاً؟ ! كفاك |
Uzun John Silver restoranına gidince de korsan ve arsız hizmetçi oluruz. | Open Subtitles | يمكننا أن نلعب القرصان والخادمة ذات الشهوة القوية عندما أكون في مطعم (لونغ جون سيلفرز) *مطعم مأكولات بحرية* |
Jane, hizmetçi, holde duruyordu. | Open Subtitles | (جاين)، والخادمة كانا بالردهه |
hizmetçi | Open Subtitles | والخادمة... |