"والخداع" - Translation from Arabic to Turkish

    • aldatma
        
    • aldatmayı
        
    • ve hile
        
    • ve aldatmaca
        
    • ve aldatmalardan
        
    Karanlığın içinden fısıldadı. Komplo, aldatma ve ahlaki kargaşanın hikayesi bu soruyla başlar. TED همسَ في الظلام، كان هذا السؤال بداية حكاية من التآمر والخداع والإلتباس الأخلاقي.
    Hançeri kullanmadan önce de dikkat dağıtma ve aldatma tekniklerini kullanmayı öğreneceğiz. Open Subtitles تعلم إستخدام التضليل والخداع قبل أن يطبق الخنجر
    İhanet, yalanlar, aldatma... Open Subtitles الخيانة، الكذب، والخداع. يبدو وكأنّه زواجي الأوّل.
    Yalanı ve aldatmayı gizlemeye çabalamak ömrümü tüketti. Open Subtitles المجهود الذي تبذله للاختباء والكذب والخداع إنه مرهق
    Yalanı ve aldatmayı gizlemeye çabalamak ömrümü tüketti. Open Subtitles السخافة في كونك ما أنت عليه المجهود الذي تبذله للاختباء والكذب والخداع
    Yalan ve hile üzerine kurulmuş bir ilişkiyle de yaşayamam. Open Subtitles ولا يسعني البقاء في علاقة مليئة بالأكاذيب والخداع
    Hilekarlık ve aldatmaca, duyarsızlık ve kişisel problemlerimizi umursamamazlık, bölücü politikacıların iğrenç oyunu, yaşlıları gençlere, yöneticileri çalışanlara, kuzeyi, güneye tercih etme. Open Subtitles الكذب والخداع, القسوة والا مبالاة لمشاكل افرادنا والألاعيب القذرة من كبار السياسين الكذب والخداع, القسوة والا مبالاة لمشاكل افرادنا والألاعيب القذرة من كبار السياسين ادى الى تحريض الصغير ضد المسن,العامل ضد مديره, الشمال ضد الجنوب
    Tamamen yalan ve aldatmalardan oluşan bir savunma yaptın. Open Subtitles لقد قدمتَ دفاعاً كبيراً مبني على الكذب والخداع
    Efendim, bu kadın aldatma sanatının kitabını yazmış. Open Subtitles سيّدي، هذه الفتاة بارعة في المكر والخداع
    Efendim, bu kadın aldatma sanatının kitabını yazmış. Open Subtitles سيّدي، هذه الفتاة بارعة في المكر والخداع
    En başarılı ilişkilerden bazıları yalan ve aldatma üstüne kurulur. Open Subtitles ... اكثر العلاقات نجاحاً تُبنى على الاكاذيب والخداع
    Bir ömür dolusu yalan, aldatma ve suçluluk yaşayabilirsin. Open Subtitles ...يمكن أن تعيش حياة مليئة ب الكذب والخداع والذنب
    Esrarengizlik, kılık değiştirme, aldatma. Open Subtitles الغموض، التمويه، والخداع
    Propaganda yapma ve aldatma konusunda uzman. Open Subtitles وهو متخصص في الدعاية والخداع.
    Evet, siz sadece açgözlülük bencillik ve aldatmayı bilirsiniz. Open Subtitles أنت تعرفون فقط معنى الجشع.. والأنانية والخداع
    kelimelerin gücünü, dilsel aldatmayı, konuşmadan iletişim kurmayı ve diğer çeşitli teknikleri kullanır. TED والخداع اللغوي، و التواصل الغير ملفوظ - لغة الجسد وتقنيات أخرى متنوعة تسهم في خلق الإيهام بالحاسة السادسة
    "Abraxas,ben Abraxas'ım" diyor. Şeytan yalan söylüyor ve hile yapıyor. Open Subtitles (أبراكسس)، قال، إن إسمه (أبراكسس) شيطان الكذب والخداع
    Hamlet'teki suçluluk ve aldatmaca motifleriyle uğraştığına şüphem yok. Open Subtitles لا شك انك كنت تتصارع مع زخارف الذنب والخداع الموجود في (هاملت) (هاملت: بطل مأساة شكسبير الذي تمنى الانتقام لمقتل والده)
    Tamamen yalan ve aldatmalardan oluşan bir savunma yaptın. Open Subtitles لقد قدمتَ دفاعاً كبيراً مبني على الكذب والخداع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more