Onun mirası uzun ömürlü olacak fakat çok kötü olmayacak, geliştirdiğimiz ilerlemeler, sosyal hizmetler ve sistemler herkesin iyileşmesi için kullanılabilir. | TED | سيدوم إرثها لفترة طويلة، لكنها ليست سيئة كليًا الاكتشافات والخدمات الاجتماعية والأنظمة التي نطورها يمكن استخدامها لجعل حياة الجميع أفضل. |
Bunun gibi ulaşım hizmetleri lojistik, ticaret, sosyal hizmetler, eğitim, sağlık hizmeti ve işe erişimin temelidir. | TED | إن خدمات النقل كهذه هي المحرك الرئيسي للخدمات اللوجستية والتجارة والخدمات الاجتماعية والولوج للتعليم والرعاية الصحية والتوظيف. |
Li ve sosyal hizmetler olayını öğrenmiş olmalılar. | Open Subtitles | (لا بد أنهم عرفوا بشأن (لي والخدمات الاجتماعية |
Bu da 19 şüpheli demek. İçlerinden biri Li ve sosyal hizmetler olayını öğrendiğini varsayıyoruz. | Open Subtitles | ما يعني 19 مشتبه به، على افتراض أن أحدهم عرف بخصوص (لي) والخدمات الاجتماعية |