Çok keskin. Çivi ve sicimi boşver. | Open Subtitles | أنه حاد لعين أنسى أمر المسامير والخيط القنبي |
Şakak ve çeper kemiklerinde, bir de kafatası kemiğinin ek yerinde ölüm sırasında oluşmuş belirgin yaralar var. | Open Subtitles | توجد إصابات واضحة ما قبل الوفاة بالعظام الصدغية والجدارية، والخيط الحرشفي |
Başlangıç raporunuzda çeper, şakak ve kafatası ek yerlerindeki yaraların ölüm sırasında oluştuğunu söylediniz. | Open Subtitles | حسناً، في تقريرك الأولي قلتِ إنّ الإصابات بالعظام الجدرية والصدغية والخيط الحرشفي، حدثت وقت الوفاة |
"Şakak, çeper ve kafatası ek yerlerinde ölüm sırasında oluşmuş belirgin yaralar var." | Open Subtitles | -هذا ليس ضرورياً "توجد إصابات واضحة قبل الوفاة بالعظام الصدغية والجدارية، والخيط الحرشفي" |
Fırçalayın ve diş ipi kullanın deniyor, peki ya bunun önemini biliyor musunuz? | Open Subtitles | نقول لكم استعملوا الفرشاة والخيط لتنظيفها لكن أتدركون أهمية هذا؟ |
Kalınlık ve iplik sayısına bakacak olursak bir tür kilimden geldiğini diyebilirim. | Open Subtitles | واذا حكمنا من خلال خشونة والخيط العد، أود أن أقول أنه كان من سجادة من نوع ما. |
Notlu bayan, iğneli bayana bak ve odaklan... | Open Subtitles | السيدة مَع البطاقات، إنظرْى إلى السيدةِ بالإبرةِ والخيط... |
ve tüm iyi polisler gibi, o da kanunlara, doğruya ve yanlışa ve aralarındaki ince, kırılgan çizgiye inanıyor. | Open Subtitles | و هو مثل الشرطيين الجيدين هو يؤمن بالقانون... فى الصح, والخطأ... والخيط الرفيع الذى بينهما |
Vücudu ve kafatası samanla doldurulup dikilmiş. | Open Subtitles | تجويف الجسم والجمجمة محشو بالقش والخيط. |
Sly, boruyu delikten içeri sok ve bantla... hava geçirmez olmalı. | Open Subtitles | ماكر، والخيط وأنبوب من خلال ثقب والشريط هو up-- أنه لا بد من محكم. |
Betadine'le temizle, katetere jel sür ve içeri sok. | Open Subtitles | تنظيفه مع بتدين، وضع KY على القسطرة ... ... والخيط هو كان in. |
Gazlı bez ve yarayı dikin. | Open Subtitles | الشاش والأبرة والخيط |
ve diğer teli de karşı tarafa takarsın. | Open Subtitles | والخيط الآخر يذهب للوجة |