Tamam o zaman millet Annemlerin çiçeklerine işesinler, bunu mu istiyorsun? | Open Subtitles | حسناً. إذاً سيتبول الآخرون على زهور والدتاي, أهذا ما تريدينه؟ |
Annemlerin içine sinecek bir araba alabilirsin. | Open Subtitles | الآن يمكنك الحصول على سيارة توافق عليها والدتاي |
Çünkü orada ayağa kalkıp şunu diyemem, "Kiliseye inanıyorum ki o kilise Annemlerin günahkar olduğuna inanıyor sırf eşcinseller diye". | Open Subtitles | لأنني.. لن أقوم بالوقوف هناك وأقول أنني أؤمن بكنيسة تعتقد أن والدتاي آثمتين فقط لأنهما شاذتان |
İyi, Annemlerle konuşursun o zaman. | Open Subtitles | حسناً, يمكنك التحدث مع والدتاي |
Annemlerle tanıştın. | Open Subtitles | حسناً, أنت قابلت والدتاي |
annemler bunu bilseydi şimdi sen burada olmazdın. | Open Subtitles | وإذا علمت والدتاي بهذا, فلم تكن لتتواجد هنا |
Annemlerin Rita'ya gitme nedeni için söyledikleri bahaneyi yedin mi sen? | Open Subtitles | أعني, هل تصدقين الأسباب التي ذكرتها والدتاي لذهابه لـ(ريتا)؟ |
Annemlerin düğününde. | Open Subtitles | في زفاف والدتاي |
Bu konuda konuşmak istemiyorum Ve evet annemler daha bilmiyor ve yeni bir tane iş bulana kadar da bilmesinler. | Open Subtitles | لا أريد التحدث عن الأمر, ولا, لا تعرف والدتاي بعد ولا أريد إخبارهم حتى أجد دراسة جديدة |
annemler şehir dışına çıkacak ve sorumluluk bende. | Open Subtitles | فستكون والدتاي خارج المدينة وأنا مسؤول بعض الشيء |
annemler dekorasyonlar için bana para vermiyor o yüzden biraz daha dekorasyon yapmalıyım. | Open Subtitles | لا تريد والدتاي أعطائي أي مال إضافي للمزيد من الزين لذا أنا بحاجة لأن.. فعل شيء ما |