"والدخان" - Translation from Arabic to Turkish

    • duman
        
    • dumanın
        
    • dumanı
        
    Burada; fotoğraf için çok baştan çıkarıcı olan ateş, buz ve duman arka planı yerine, savaşçıları siyah arka fon önünde fotoğrafladım. TED هناك قمت بتصوير المقاتلين ضد الحظر الأسود، حظر حجب ستاراً مرئياً ومغرياً جداً من النار والثلج والدخان.
    Çok sık yangın çıkıyor ve sabahları kül, duman kokuları oldukça sıradanlaşmış. TED الحرائق تحدث باستمرار ورائحة الرماد والدخان في الصباح ليست غريبة.
    Dünyadaki en büyük duman süpürgesini yapmaya karar verdik. TED لذلك، قررنا بناء أضخم مكنسة كهربائية لتنظيف الضباب والدخان في العالم.
    Vaktimi küller ve dumanın arasında geçiriyorum ama Open Subtitles و مع ذلك فأني اصرف الوقت مع الرماد والدخان
    Daha yeni şeytanın ortaya çıktığını gördüm, ...ve İncil'de yazdığı gibi insanları ezmek için çukurdan çıkan dumanı gördüm. Open Subtitles لقد رأيت للتو شيطان يظهر والدخان يتصاعد من الحفرة لتعذيب البشرية تماماً مثلما مكتوب في الإنجيل.
    Ama gelecekte de çok yangın ve çok duman göreceğiz. TED لكن لا مستقبل من دون الكثير من الحريق والدخان
    Tapınağa doğru yol aldı ve Fa Hai ile karşılaştığında keşiş ateş ve duman püskürten dua matını fırlatmıştı. TED شقت طريقها إلى المعبد. وعند لقائها فا هاي، ألقى الراهب سجادة صلاته، التي شبت فيها النار والدخان.
    Başlangıçta soğuğa rağmen ateş ve duman yüzünden çalışma dışarıda yapılmalıydı. Open Subtitles في البداية على الرغم من البرد القارس كان العمل الذي يتعين القيام به الخروج من الأبواب بسبب الحريق والدخان.
    Çok fazla toz, duman ve ses vardı. Her yandan saldırıyorlardı. Open Subtitles سيكون هناك الكثير من الجليه والدخان والتراب وكنت اهاجم من كل الجهات
    Aslında,otum kalmamıştı,o yüzden duman temizlendi. Open Subtitles الحقيقة ، ركضت للخروج من الاعشاب والدخان اختفى
    "Feryatlar, çığlıklar..." "...duman ve tüyler ürpertici seslerle dolu bir geceydi." Open Subtitles مليئة بالصراخ والبكاء والدخان والأصوات المفزعة
    Gerçek şarkılarda şeytanla anlaşma yapılır, uzak diyarlardan bahsedilir ve suyun üstünde duman falan olur. Open Subtitles الأغاني الحقيقية تتحدث عن عهود مع الشيطان والأراضي البعيدة والدخان ذي العلاقة بالماء
    "Elbette biraz duman ve ateş de fena olmaz." Open Subtitles وبالطبع , التوقيت الممتاز لإشعار النار والدخان سيفيد ايضاً
    Gökyüzüne doğru yaklaşık 6 km yükselen kül ve duman bulutu ortaya çıkardı. Open Subtitles مطلقً اعمدة ً من الرماد البركاني والدخان الأسود تقريباً على مدى أربعة أميال في الهواء
    - Isı ve duman için bir çıkış noktası oluşturacağız ve tüm oksijeni aynı anda boşaltacağız. Open Subtitles نصنع نقطة خروج للسخونة والدخان ونسحب كل الأكسجين بالوقت عينه
    Anında, koku ve duman beni havasız bıraktı. Open Subtitles وبسرعة، الرائحة والدخان خنقتني
    Çok duman ve gaz olacak. Anahtarlar. Open Subtitles سوف يكون هنالك الكثير من الغاز والدخان.
    "Gümüş silindir, bir patlamayla ardında alev ve duman bırakarak ... Open Subtitles ـ"وانطلقت الاسطوانة الفضية ووراءها خط اللهب والدخان
    Tanrımız onu seçti tuz ile dumanın arasında doğdu. Open Subtitles ولد من الملح والدخان.
    Ya da atmosferdeki tuzu, dumanı ve tozu veya yağmur ve kar yağışını evrensel olarak görebiliriz. Tıpkı karadaki ve okyanustaki yıllık bitkilenmeyi görebildiğimiz gibi. TED أو يمكننا النظر إلى الملح والدخان والغبار المتواجد في الغلاف الجوي، أو هطول الأمطار وتساقط الثلوج، على الصعيد العالمي، فضلًا عن الدورة السنوية للغطاء النباتيّ على الأرض وفي المحيط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more