"والدماغ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve beyin
        
    • beyin ve
        
    • ve beyni
        
    İki ana kısmı vardır: Kulak ve beyin. TED يتكون ذلك من جزأين رئيسيين: الأذن والدماغ.
    Duyu değiştirme, beyne bilgiyi alışılmadık duyu yollarından sağlamak demek ve beyin bu bilgiyi anlamanın bir yolunu buluyor. TED وهذا يشير للمعلومات الوافدة إلى الدماغ عبر قنوات حسية خاصة، والدماغ يتدبر أمر التصرف بها.
    Bunu ilk olarak kolon, mide, göğüs, pankreas ve beyin kanserleri için yaptık. TED فعلنا هذا أولاً لسرطان القولون والمستقيم وسرطانات الثدي والبنكرياس والدماغ.
    Hastalığa yenilme nedeni, hastalığın akciğer, karaciğer, lenf nodülleri beyin ve kemiklere yayılarak cerrahi yöntemle alınamaz veya tedavi edilemez hale gelmesidir. TED إنها تستسلم للمرض لأنه ينتشر للرئتين والكبد والعقد الليمفاوية والدماغ والعظام، حيث يصبح غير قابل للاستقبال أوغير قابل للعلاج.
    Kaslarınızı kullanmak; eklemler, kemikler, beyin ve kalbe yarar sağladığı gibi, vücudunuzun etkin olarak desteklenmesini sağlayacak kadar onları güçlü kılar. TED إستخدام عضلاتك سيبقيهم قويين كفاية لكي يقومون بمساعدتك بكفاءة بالإضافة إلى الفوائد الأخرى التي ستجنيها لمفاصلك والعظام والدماغ والقلب.
    Kafatası ve beyni inceleyen, ilk insan türleri arasındaki zekâ farkını karşılaştıran modern kraniyometri biliminin kurucusudur. Open Subtitles وجد طرق حديثة لدراسة الجمجمة والدماغ وليقارن بين تقسيم الذكاء للاجناس الاولى من البشرية
    Oksijenli ve oksijensiz kan karışıyor girdaplı akım pıhtıya neden oluyor, kalp ve beyni açıklıyor. Open Subtitles اختلاط الدم المؤكسد وغير المؤكسد وتسبّب السريان المضطرب في التخثّر، يفسّران مشكلة القلب والدماغ
    Bağırsaklar ve beyin ilişkisi hakkında yazılmış bilimsel yayınları araştırmaya başladım. TED وبدأتُ بلهفة البحث إن كانت هناك أوراق علمية عن الترابط بين الأمعاء والدماغ.
    Akciğer ve beyin hücrelerine giriş yolunu belirledik. Open Subtitles ولقد عرفنا طريقته بالدخول إلى خلايا الرئة والدماغ
    Kalp ve beyin bağlantısını kopartırsanız bu canavar yaşayamaz. Open Subtitles , إفصلوا القلب والدماغ وهذا الوحش لا يمكنه العيش بعدها
    Gabby Giffords'un videosunu izleyince, Dr. Gottfried Schlaug'un çalışmasını hatırladım. Schlaug, müzik ve beyin alanında Harvard'da çalışan saygın sinir sinir bilimcilerden biri ve Melodik Tonlama Terapisi adı verilen, müzikle terapide çok popüler olmuş bu terapinin savunucularından. TED رؤية هذا الفيديو لغابي جيفوردز ذكرني بعمل الدكتور غوتفريد شلوغ واحد من أبرز علماء الأعصاب يقوم بدراسة الموسيقى والدماغ في جامعة هارفارد، وشلوغ من دعاة علاج يسمى علاج الترنيم اللحني، والذي أصبح يحظى بشعبية كبيرة في العلاج بالموسيقى الآن.
    İkincisi, kan damarlarının daralmasına neden olur, bunun anlamı kan akışı en önemli organları beslemek için vücudun kol ve bacaklarını terkedecektir. Ciğerler, kalp ve beyin. TED التأثير الثاني، سنحصل على تضيّق للأوعية أي أن التيارات الدموية ستترك حدود الجسد لتغذي الأعضاء النبيلة قبل كلّ شيء: الرئتين، القلب والدماغ.
    Kalp ve beyin elektriksel impulslarla çalışır bu yüzden her insanın kendine özgü elektromanyetik bir imzası vardır tıpkı parmak izi gibi. Open Subtitles القلب والدماغ يشتغلان بنبض كهربائي. ولأنّ لكلّ شخص إشارة كهرطيسية فريدة، مثل البصمة، لذلك نظّرنا أنه بإجراء التغيير الملائم،
    Daha ilginç olan şu: beyin ve bağırsakları bağlayan sinir liflerinin yüzde 90'ı bilgiyi bağırsaklarımızdan beyne iletiyor. TED ربما الأكثر إثارة للاهتمام، أن 90% من الألياف العصبية التي تربط الأمعاء والدماغ ترسلُ معلومات من أمعائنا إلى أدمغتنا.
    Daha da kötüsü, insan aklı ve beyni hakkında bildiğimiz her şey genellikle üniversitelerdeki İngilizce konuşan Amerikalı öğrencilerin çalışmaları üzerine kurulu. TED والخبر الأسوأ هو أنه حالياً، تقريباً كل ما نعرفه عن التفكير البشري والدماغ البشري مبني على دراسات لغة الجامعيين الناطقين بالأمريكية-الإنجليزية في الجامعات.
    Bu çalışmanın merkezindeki düşünce şu: İnsan zihni ve beyni tek bir genel amaçlı işlemci olmayıp, her biri farklı bir problem çözen ve toplu hâlde bizi düşünebilen insanlar yapan yüksek oranda özelleşmiş bileşenler topluluğudur. TED الفكرة المركزية وراء هذا المشروع هي أنّ العقل والدماغ البشريّ هو ليس معالج معلومات أحاديّا عامّا بل هو مجموعة من المكونات المحدّدة بدقّة كل منها له دوره الخاص لكنها تشكّل معا في نفس الوقت هويتّنا كبشر مفكّرين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more