Babası hayatta olsaydı eğer annesine daha edepli ve saygılı olurdu. | Open Subtitles | إذا كان والده على قيد الحياة لكان أظهر الكثير من الأحترام و التقدير لأمه |
- Düküm, ben... - Babası tahta zorla geçti - hakkıyla değil! | Open Subtitles | سماحتك حصل والده على التاج بالقوه,وليس بالحق |
16 yaşındayken, Babası onu katil olarak yetiştirmiş. | Open Subtitles | دربّه والده على القتل, عندما كان عمره 16 عاماً |
Babası da intiharın günah olduğunu bilmeliydi. | Open Subtitles | اذن سيحصل والده على ما يحرم على المنتحرين |
Babası daha vatandaşlık alamadan Çin'de doğmuş yani ne Başkan olabilir ne de Başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | لقد ولد في الصين قبل حصول والده على المواطنة لذا هو لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ رئيساً أَو نائب رئيس. |
Hristiyan Avrupa üzerine ki asır süren Osmanlı fetihlerinden sonra Babası Afrika'da ve Arap Müslüman dünyasında yeni topraklara hakim oldu. | Open Subtitles | بعد قرنين من الفتوحات العثمانية في أوروبا المسيحية سيطر والده على أراضي جديدة عبر أفريقيا والعالم العربي الإسلامي |
Sanırım Babası yaşıyor. | Open Subtitles | هو يظنّ بأنّ والده على قيد الحياة. |
- Eğer Babası hayattaysa... - Onu asla bırakmamalıydı. | Open Subtitles | أعني إن كان والده على قيد الحياة - ماوجب أن يتخلى عنه في ذلك الحقل - |
Babası var ama babasız sayılır. | Open Subtitles | والده على قيد الحياة وهو أيضاً يتيم |
- Babası evde kalmasını istedi ve... | Open Subtitles | أرغمه والده على البقاء بالمنزل و... |
Babası onu dövermiş, anlarsın ya. | Open Subtitles | إعتاد والده على ضربه |
Babası bu duruma içerlemiş. | Open Subtitles | قرار أخذه والده على محمل شخصي |
Muhtemelen Babası nüfuzunu kullanmış. | Open Subtitles | والده على الأرجح سحب السلاسل |
Babası bir tarım kredisi aldı. | Open Subtitles | ...لقد حصل والده على قرض زراعى |
Babası onu köle gibi çalıştırırdı. Ta ki Gyro onu öldürüp kaçana kadar. | Open Subtitles | أجبره والده على العمل بالسخرة" "حتّى قتله (جايرو) في النهاية وفرّ |