"والديكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• Ailen
• ailenin
• Aileni
• ailenle
• ailene
• baban
• Ebeveynlerin
• ailenden
• aileniz
• Annenler
• Anne babanı
• Anne babanın
• Anne babanız
• Ailenizin
• Anne-baban

Bütün sene böyle cayır cayır olacağını Ailen nasıl bilmiş?
الآن، كيف والديكِ يعرفون؟ سوف تكونين مثيرة على مدار السنة؟

Dahası, onlar senin biyolojik Ailen değil, seni ilk evlatlık edinen aileydi.
و الأكثر ، أنهم ليسوا والديكِ البيولوجيين هم أول والدين قاموا بتبنيكِ

ailenin keyfi yerinde. İyi vakit geçirdim sayılır.
لقد كان والديكِ في مزاج جيد كدت أن أحظى بوقت جيد

Bunun olacağını anlamalıydım. Elbette Aileni bu işe dahil edeceksin.
كان علي معرفة أن هذا سيحصل بالطبع ستورطي والديكِ بهذا

Bir de ailenle her konuşmanda bir hiç olduğunun hatılmasını dene.
حاولي ان تُذكري بإنكِ نكرة كل مرة تتحدثين فيها مع والديكِ

ailene, reçetenin sana verileceğini ve bundan sonra Dilantin alma sorumluluğunun sende olacağını söylememe ne dersin?
ما رأيك ان اخبر والديكِ بأنه من الآن وصفات ادويتك ستسّلم إليكِ مباشرة ستكونين المسؤولة عن الديلانتين ، وأخذه وكلّ شيء

- Ne demek istiyorsun? Ailen senin ayrılıp, gitmeni hiç beklemiyordu.
والديكِ فقط لم يتوقعا أنكِ ستنفصلين لوحدكِ.

Ailen ayrılacağını hep biliyordu demekle, ne demek istiyorsun?
ما الذي تعنيه بأن والديكِ توقعا دائماً منكِ الرحيل؟

Ailen bu kadar geç saatte burada olduğunu biliyor mu Hunter?
أيعرف والديكِ أنكِ هنا لهذا الوقت المتأخر ؟

Ailen seni arkadaş ziyaretine bırakır, futbol oynarsın, sanat okuluna gidersin...
والديكِ يحضرونكِ لزيارة أصدقائك تتجمعون في سيارة لتلعبوا كرة القدم ، مدارس الفنون

Ya Ailen de büyüklerin de ölümden senin kadar korkmuşlar ve beyinleri yıkanmışsa?
و ماذا إن كان والديكِ و من هم أكبر منكِ كانوا يخشون الموت مثلك و أجري لهم غسيل مخ مثلك؟

Biraz erken ama ailenin yanında yapacak başka şeyim yoktu.
إنه سابق لأوانه بعض الشيء .. ولكن ليس لدي شيء أفعله في بيتك والديكِ

Sen yalnızlık nedir bilir misin? Bunu asla ailenin sana kızması ile kıyaslama!
لا يمكنك للوحدة أن تقارن بما تشعرين به عندما يوبخك والديكِ

Vajinandan kan gelecek kadar büyüdüğüne göre kürtajın yükünün altından da ailenin yardımı olmadan kalkabilirsin.
أعني، إن كنت كبيرة بم يكفي لتنزفي بمهبلك فواضح أنك ناضجة بم يكفي لتحمل شئ بسيط كالإجهاض دون مساعدة والديكِ

Eğer bir saniye beklersen, söylediklerimi geri alacağım. Aileni seviyorum.
لو أمكنكِ التحدث معي للحظة فسأسحب كلامي، أنا أُحب والديكِ

Aileni aşağılamak istemedim. Özür dilerim, akşamı berbat ettim.
لم أرد اهانة والديكِ أنا آسف على افسادى الليلة

ailenle yüzleşmek istemiyorsun, neden kraliyet yumurtalarını kırdın diye mi?
تفضّلينَ الموتَ على مواجهة والديكِ لماذا؟ كسرتِ بيضتهما الأثريّة؟

Tıpkı ailene ölü olmadığını nasıl söyleyebileceğini bilmediğin gibi.
كما هو حال والديكِ وعدم جرأتهم على القول بأنكِ ميته

Ailen zamanında, baban bu tarz şeylere karşıydı di mi ?
أتذكر أنها هذه هي غرفة والديكِ لكن السرير كان على ذلك الحائط , صحيح ؟

Ebeveynlerin yaptıkları şey yüzünden insanların seni yargılaması sıkıcıdır.
من السيئ أن يحكم الناس عليكِ بالنظر إلى أفعال والديكِ

Yuuki... varlığını...ve ailenden arkada kalmış hatıralarını inkar etme.
يوكي , لا تتجاهلِ تواجدكِ .. أو مشاعر والديكِ التي تركها

Siz gerçekten bu insanları önemsiyorsunuz gerçek aileniz olmasa bile.
أنت حقا تهتمين لأمرهم وليسوا حقا والديكِ الحقيقين

Ama Annenler binadan çıkamayacağımızı söyledi.
ولكن والديكِ قالا بأنه لايمكنكِمُغادرةهذا المبنى!

Anne babanı senden kopardılar. Kardeşini senden kopardılar.
لقد أخذوا والديكِ منكِ لقد أخذوا منكِ أخاكِ

Bebeğim, bir gün Anne babanın ne yaptıklarını bildiklerini anlayacaksın.
يوماً ما ستفهمين أنَّ بعض الأحيان والديكِ يعلمان مايفعلانه

Anne babanız dahi falan mı?
هل والديكِ عباقرة إن أمكن؟

Ailenizin iskoçyayı onlara bırakmam için beni kandırmaya çalışmasının da üzerinden fazla zaman geçmedi.
لم يمض وقت طويلاً على والديكِ لخداعي لتوريثهم أسكوتلندا.

Anne-baban gerçekten iyi insanlar olmalı.
لا بدّ أن والديكِ كَانوا أباءاً طيبين بحق