| ortadan kaybolan bir altın kasasından bahsetti. | Open Subtitles | وذكر أيضاً شيئًا عن صندوق النقدي والذي اختفى |
| Bir yıl önce ortadan kaybolan kocası ana şüpheli konumunda. | Open Subtitles | زوجها والذي اختفى قبل عام هو المشتبة فيه الرئيسي |
| Bugün polis ekipleri Cuma gecesi evinden çıktıktan sonra esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan anaokulu öğretmenini bulmak için Spring Lake'te arama yaptılar fakat bir sonuca ulaşamadılar. | Open Subtitles | اليوم ، قامت شرطة الغوص بتفتيش مياه بحيرة الربيع ولكن لم ينجحوا في العثور على معلم مدرسة الأطفال والذي اختفى في ظروف غامضة |
| Clayton kasaba polisi ayrıca, Dr. Neblin'in cesedinin bulunduğu gece ortadan kaybolan 79 yaşındaki Bill Crowley adlı adamı da arıyor. | Open Subtitles | ورجال الشرطة ببلدة "كلايتون" يبحثون عن رجل آخر بيل كراولي"، يبلغ 79 من العمر" والذي اختفى بليلة قبل |
| ortadan kaybolan adam, Saleh, onunla ilgili bir şeyler duydun mu hiç? | Open Subtitles | هل سمعت أخباراً عن رجل يدعى (صالح) والذي اختفى مؤخراً؟ |
| Joe Cranfield'ın dokuz yıl önce ortadan kaybolan iş ortağı. | Open Subtitles | (وهو شريك تجاري مع (جو كرانفيلد والذي اختفى منذ 9 سنوات |