"والراهبات" - Translation from Arabic to Turkish

    • rahibeler
        
    rahibeler, anneme sizinle oynadığımı görürlerse onu kovacaklarını söylemişler. Open Subtitles والراهبات أخبروها إن رآوني العب مع الأطفال فسيعاقبونها بالطرد
    Her şeyi çizebiliyordum. Melekler, şeytanlar, bakirler, rahibeler. Open Subtitles يمكنني فعلها ملائكه, شياطين , العزراوات والراهبات
    Keşiş ve rahibeler toplumun önemli bir kısmını oluştururlar ve genelde kendi başlarına tecrit edilmiş bir yaşam sürerler. Open Subtitles الرهبان والراهبات يكونون جزء كبير من المجتمع، مكتف ذاتيا ومعزول بشكل كبير.
    Üçüncü şart, bütün rahip ve rahibeler için, hala geçerliliğini koruyan evlenmemeye dair ettikleri yeminle ilgili. Open Subtitles المادة الثالثة تنص على استمرار صلاحية وعود العزوبة لجميع الكهنة والراهبات :لقول القديس بولس
    Sadece palyaçolar, kuşlar, rahibeler, yağmur, cinler. Open Subtitles فقط المهرجين والطيور والراهبات والمطر والأقزام
    - Tüm o silahlar, rahibeler ve kovboylar. Open Subtitles -كل هؤلاء الكابوي والأسلحة والراهبات
    Ona yalancı olduğunu ve cehennemde tost gibi yanacağını söyledim çünkü bebekler sahiden de bira bardaklarından ve tavşanlar, rahibeler ve "fahişeklerin" yumurtladığı yumurtlardan çıkıyorlar. Open Subtitles قلت لها إنها كاذبة وستذهب إلى الجحيم وتحترق كالخبز لأن الأطفال يخرجون ،من أقداح الجعة وبيض الأرانب والراهبات "و"العاهلات
    rahibeler ve ben dua ettik. Open Subtitles دعوتُ أنا والراهبات.
    Tüm rahipler ve rahibeler gibi. Open Subtitles مثل جميع الكهنة والراهبات
    Ve onu dinleyen rahip ve rahibeler arasında bir çoğu ile söyleşiler yapmıştım, ve hikayelerini dinlemiştim, ve yüzlerini seyretmiştim, ve bize bir küçük bir FM radyo verdiler, ve böylece öğretilerin çevirisini dinleyebiledik. TED و .. عندما كنت أشاهد هذا الجمع الغفير من الرهبان والراهبات والذي قابلت العديد منهم واستمعت لقصصهم ونظرت الى وجوههم والذين أعطوني " راديو اف ام " صغير لكي استطيع الاستماع الى ترجمة تعاليم " الدلالي لاما "
    Yani aslında -- mutluluk elde ettiğiniz bir şey değil, sağlık genellikle sizin elde ettiğiniz bir şey değil. Ancak bu farklı uygulamalardan ziyade -- bilirsiniz, antik swamiler (Hindu din bilginleri) ve hahamlar ve papazlar ve rahipler ve rahibeler bu teknikleri sadece stresle baş edebilmek için geliştirmemiştir ya da kan basıncını düşürmek, damarları açmak, tüm bunları yapabiliyor olmasına karşın. TED لذلك, السعادة ليست شيء نحصل عليه, والصحة بشكل عام ليست شيء نبحث عنه. ولكن بدلا من كل هذه الممارسات المختلفة -- نحن نعلم أن الزُهاد القدماء والحاخامات والكهنة والرهبان والراهبات لم يطورو هذه الأساليب فقط من أجل إدارة الضغط النفسي أو لخفظ ضغط الدم او تحسين الدورة الدموية في الشراين برغم من أنها قادرة على فعل جميع هذه الامور.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more