"والسعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Önemli
        
    • Bir şey
        
    • Rica
        
    • şey değil
        
    • Sorun
        
    • Birşey
        
    • Hoş
        
    • Teşekkürler
        
    • demek
        
    • zevkti
        
    • Teşekkür
        
    Ve... Önemli değil bedava oda, sofra ve de taşıma için. Open Subtitles آه, على الرحب والسعة مجانا, غرفة المجلس ، والنقل أيضا. الأحمق.
    Dün gece için Teşekkür etmek istiyorum. Önemli değil. Open Subtitles أريد أن أشكرك على ليلة أمس على الرحب والسعة
    - Dinle, eğer bundan kurtulamazsak, Teşekkürler. - Bir şey değil. Open Subtitles اسمع إذا نحن لم ننجو من هذا شكرا على الرحب والسعة
    Sikeyim "Teşekkürler"i. Sikeyim "Bir şey değil"i. Aramızda lafı olmaz. Open Subtitles اللعنة ، أشكرك ، على الرحب والسعة إنه أنا وأنت
    Rica ederim, Sam. Bir şeye ihtiyacınız olursa haberim olsun, tamam mı? Open Subtitles على الرحب والسعة يا سام أعلميني اذا احتجتم لأي شيء حسناً ؟
    böyle bir zorunluluğun yoktu ama.... Önemli değil! Open Subtitles نحن نحتاج شخص ما مثلك تعرف على الرحب والسعة
    - Bizi sinemaya götürdüğünüz için sağolun. - Önemli değil Donna. Open Subtitles شكرا على اخذنا الى الفيلم على الرحب والسعة , دونا
    Parça ve çap arasının temiz olması düzgün çalışması için çok Önemli. Open Subtitles حسناً الوضوح بين الكتلة والسعة حتمي الفعالية
    Önemli değil. Tamam, iyi akşamlar. Open Subtitles على الرحب والسعة يا صديقي حسناً، يوماً سعيداً
    Hiç Önemli değil. Acele etsen iyi olur. Orası Katletme Barınağı. Open Subtitles على الرحب والسعة, عليك الإسراع, فهو ملجأ قتل.
    Önemli değil. Sadece o meseleye karışma. Open Subtitles على الرحب والسعة ابقى بعيداً عن الأمر فحسب
    Bir şey değil. Umarım tekrar yaparız. Open Subtitles على الرحب والسعة أتمنى لو نعمل معاً ثانيةً
    - Borcum olsun Doug. Teşekkür ederim. - Bir şey değil. Open Subtitles ادين لك يا دوج ، شكرا - على الرحب والسعة -
    Teşekkürler. Bir şey değil, Efendim. Open Subtitles علي الرحب والسعة سيدي سنكون هناك خلال عدة دقائق
    Rica ederiz. Ve şimdi, Marge biz pişirdik, sen temizle. Open Subtitles على الرحب والسعة الآن مارج، نحن حضرنا الطعام، أنتِ نظفي
    Rica ederim. Hiç Sorun değil. Hey. Open Subtitles أوه، على الرحب والسعة ليس هناك أى مشكلة مهلا
    Birşey değil, güzel zenci kardeşim. Open Subtitles انت على الرحب والسعة يا اختي السوداء الجميلة
    Benim için söylediklerin gerçekten çok Hoş. Open Subtitles أقدّر كلّ الضغط الذي تضعينني به على الرحب والسعة
    demek istediğim, seninle konuşmak gerçekten harikaydı. Open Subtitles على الرحب والسعة أعني كان الحديث معك رائعاً
    - Her zaman. Benim için zevkti. Open Subtitles قولي له على الرحب والسعة ، لقد استمتعت بذلك
    Rica ederim, ...biz de malzemeleri toplamamızda yardım ettiğiniz için Teşekkür ederiz. Open Subtitles على الرحب والسعة وشكراً لكم على مساعدة شعبكم لنا لتزويدنا بالمستلزمات الضرورية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more