Sükunet ve huzur istiyordu etrafında. | Open Subtitles | إنه يطلب الهدوء ممن حوله وأرده أن يكون وقتا للهدوء والسكينة |
Ama yeni zamanın tüm çılgınlığından uzak sessiz, sakin ve huzur dolu bir yer vardı, sonunda yatıp dinlenebileceğim. | Open Subtitles | لكن، بعيداً عن خطوات الوقت المسعورة كان ثمّة مكان للنعزال لكن، بعيداً عن خطوات الوقت المسعورة كان ثمّة مكان للنعزال الهدوء والسكينة حيث كان يمكنني أخيراً أن أستلقي |
Girişimlerimizi artırmamız ve Dünya'ya barış ve sükûneti getirmemiz için bize ilham verdiniz. | Open Subtitles | ألهمنا ما قمتم به بأنّ نُضاعف جهودنا، لنجلب السلام والسكينة إلى الأرض. |
Bu eski kemiklere biraz huzur ve Sükunet gerekiyor. | Open Subtitles | تلك العظام القديمة تحتاج الى بعض الراحة والسكينة |
"Sükunet. | Open Subtitles | والسكينة" |
Karanlık ve huzur içinde, neredeyse parmaklıklar arkasında değilmişsiniz gibi hissediyorsunuz. | Open Subtitles | عندما يحلّ الظلام والسكينة تشعر بأنكَ لستَ محتجز خلف القضبان |
Burada, sessiz ve huzur içinde olduğuma seviniyorum. | Open Subtitles | وأنا مسرورة بأنني موجودة هنا وسط السلام والسكينة |
Ama yeni zamanın tüm çılgınlığından uzak sessiz, sakin ve huzur dolu bir yer vardı, sonunda yatıp dinlenebileceğim. | Open Subtitles | لكن، بعيداً عن خطوات الوقت المسعورة كان ثمّة مكان للنعزال لكن، بعيداً عن خطوات الوقت المسعورة كان ثمّة مكان للنعزال الهدوء والسكينة حيث كان يمكنني أخيراً أن أستلقي |
Esasen sakin ve huzurlu olur. | Open Subtitles | أساسها الهدوء والسكينة. |
Beş harfli bir kelime mükemmel mutluluk,barış ve sükunetle ilgili? | Open Subtitles | -كلمة من خمسة أحرف تعني السعادة المطلقة -الهدوء والسكينة ؟ ؟ |
Sadece biraz barış ve sessizliğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | الآن هو بحاجة إلى الهدوء والسكينة |