"والسيف" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kılıç
        
    • kılıcı
        
    • ve kılıcın
        
    • kılıca
        
    • kılıçla
        
    • ve kılıcını
        
    bir Kılıç iyi bir formda olmalıdır nihayetinde güçlü olması için. Open Subtitles والسيف يحتاج الى طرق الحديد وصنعة بشكل ماهر لصناعة سلاح قوي
    Gökyüzü, Uçan Kar ve Kırık Kılıç kendilerini feda ettiler Open Subtitles سماء, الثلج الطائر والسيف المكسور ضحوا بأنفسهم
    Ve Kılıç Tanrıça ile oynamak için bir adam seçer. Open Subtitles والسيف يختار الرجل الذي سيتبارز مع إلهة التدمير
    Babam bana korku nedir bilmemeyi, mızrak, kalkan ve kılıcı vücudumun bir uzvuymuş gibi kullanarak şu atan yüreğimle mücadele etmeyi öğretti. Open Subtitles لقد دربنى والدى على عدم الخوف وعلى أن أجعل الرمح والدرع والسيف جزء منى كنبض قلبى
    Son olarak da kıyafet ve kılıcın nereden geldiğini bulmaya çalışıyoruz. Open Subtitles وأخيراً، نحاول تعقب مكان قدوم الزي والسيف.
    Gerçek; kitaba prensese ve kılıca sahip olmam seninse Ambrosius büyüsüne maruz kalmış olman. Open Subtitles الحقيقه انى املك الكتاب والاميره,والسيف وأنت تحت نوبةِ أمبروزيوس
    İbilisin kökünü kurutmanın zamanı geldi, Tanrının sözüyle, ateş ve kılıçla! Open Subtitles ها قد حان الوقت ،أن كلمة الرب ، مع النار والسيف لمعاقبة الشيطان ؟
    Savaş meydanındaydın ve kılıcını etrafa sallıyordun düşmana saldırıyordun, nara atarak canın pahasına dövüşerek. Open Subtitles كنتى فى ارض المعركه والسيف فى يدك تلوحين به من على رأسك ضد الاعداء صارخه فى اعدائك قاتلوا من اجل ارواحكم
    Elbiseler ve Kılıç Doshi'nin ama ceset başka birine ait. Open Subtitles أن الملابس والسيف ملك لدوشي ولكنه شخص آخر
    Seçilen silahlar: Savaş sırığı topuz ve Kılıç. Open Subtitles الأسلحة التي أختيرت من قبل الجانبين هي، العصا والسيف
    Kılıç kırıldı. Geriye koruyacak ne kaldı? Open Subtitles والسيف قد كسر, ما الذى تبقى لحراسته ؟
    Evet. Kılıç da iyi görünüyor. Open Subtitles أجل، والسيف هُناك أيضاً.
    Çocuk bir Kılıç taşıyor, Kılıç da bir kehanet. Open Subtitles يحمل سيف والسيف يحمل نبوءة
    Kılıç Evernow'un içine girmeni sağlıyor değil mi? Open Subtitles والسيف يسمح لنا بالسفر لـ (إيفرناو) -وعليّ أن أعود
    İki bıçak kalkan ve Kılıç ile yarışamayız. Open Subtitles - شفرات لا تتطابق مع الدرع والسيف.
    Her Viking'in en büyük hayali kılıcı elinde şehit olarak Tanrı Odin'in kahramanlarını beklediği Valhalla'ya girebilmekti. Open Subtitles كانت الامنية العظمي لكا فايكنج أن يموت والسيف بيده لكي يدخل -فالهالا
    Şimdi Gauche' a söyle, onu istiyorsa altın ve Japon kılıcı ile değiştiririz. Open Subtitles اخبر "جوش" اننا سناخذ الذهب والسيف الياباني في مقابلها
    Sen adamları ve kılıcı getirmiştin. Open Subtitles اتيت بالرجال والسيف
    İradem bedenini yaratacak ve kılıcın kaderimi yazacak. Open Subtitles إرادتي ستصنع الجسد والسيف سيحدد مصيري
    Harm ve kılıca daha büyük mücadeleler gerekecek. Open Subtitles الآذى والسيف سيتطلبون تحديات أعظم
    İndirildi kefelenip kalkan ve kılıçla gömüldü. Open Subtitles تم التخلص منه ،لُفَّ ودُفنَ مع درع والسيف
    Krallığımızı kaybettik, babamızı ve kılıcını da. Open Subtitles لقد خسرنا مملكتنا, ووالدنا والسيف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more