Burda onlara yaz ve kış boyunca yetecek miktarda yiyecek bulunuyor. | TED | حيث يتوفر لها الطعام هناك طوال فصلي الصيف والشتاء |
Geriye bu kadar kişi kaldık ve kış dondurucu soğuğuyla yaklaşıyor. | Open Subtitles | ... هذا كل ما تُرك لنا ... والشتاء سيأتى بالرياح الباردة |
Genç müzisyen için sonbahar ve kış aylarında | Open Subtitles | لذا، يقوم بهذه الجولة لأغاني الشباب في الخريف والشتاء |
İşte benim geçen sonbahar ve kışı gece ve gündüz 103üncü Cadde metro durağındaki bir bankta geçiren kadınla olan ilişkim, ta ki bir gün ortadan kaybolana kadar. | TED | هنا كانت علاقاتي مع المرأة التي عاشت أواخر الخريف والشتاء ليلا ونهارا على مقعد في محطة نفق الشارع 103 حتى اختفت في احدى الايام |
Bu salınım sadece yıldızların göründüğü yeri değil, aynı zamanda, yazların ve kışların oluştuğu gezegenin yörüngesini de değiştiriyor. | Open Subtitles | ولكن الحركة البدارية لا تغير فقط رُؤْيَتنا للنجوم، إنها تغير الاتجاه في مدار الكوكب الذي يحدث في فصل الصيف والشتاء |
Beyler, sonbahar ve kışın kaçınılmaz soğuklarından ve fırtınalarından korkmayalım. | Open Subtitles | أيها السادة, دعونا لا نخشى البرد والعواصف المحتمة التي تصحب الخريف والشتاء |
Denizde. Tamamen hayat değiştirici.. geçen kış, çöp poşetiyle çatıdan kaymaya kalkıştı. | Open Subtitles | كم هو حدث يغير بالحياة والشتاء الفائت حاول ان يتزحلق عن سطحنا بكيس قمامة كباراشوت |
Böylelikle yaz, sonbahar kış ve ilkbahar oluyordu. | Open Subtitles | لذا فلدينا الصيف والخريف والشتاء والربيع |
Kalkın lordum. Evden çok uzaktasınız ve kış geliyor. | Open Subtitles | تعال يا مولاي، أنت بعيد عن موطنكَ، والشتاء قادم. |
Sayımız beklentilerimizin çok üzerine çıktı. Fakat yakında kış gelecek. | Open Subtitles | أعدادنا تزايدت فوق المتوقع والشتاء على الأبواب |
Yaklaşık bin adam kaybettik, şehre giremiyoruz ve kış geliyor. | Open Subtitles | لقد فقدنا ما يقارب الألف رجل، لا يُمكننا اختراق المدينة والشتاء قادم. |
Ve geçen kış ... geçen kış çok uzundu. | Open Subtitles | والشتاء الماضي ... الشتاء الماضي كان طويل جداً |
Veba salgını, hem de bu zamanda... ve kış da geliyor. | Open Subtitles | الطاعون والوباء حتى الأن والشتاء قادم. |
Önce ilkbahar ve yaz gelir... ama sonra... sonbahar ve kış. | Open Subtitles | أولاً يأتي الربيع والصيف وبعد ذلك... الخريف والشتاء... |
Generalleri almak ve kovmakla uğraşırken, kış iyice sertleşmişti. | Open Subtitles | في حين أنه استأجر وأطلق الجنرالات والشتاء نمت أكثر برودة... |
Ekim ayında kış başlamış olur. | Open Subtitles | بحلول شهر أكتوبر والشتاء لايزال جارياً ... |
Can çekişen kış, bize son tipilerinden birini fırlattı. | Open Subtitles | والشتاء المحتضر يودعنا بضربات موجعة ! وسياط من عاصفته الاخيرة |
- Sonbahar ve kış bitiminde ama bahar gelince Sigrblót'tan sonraki ilk dolunayda iş için sahilde toplanacağız. | Open Subtitles | - الخريف والشتاء سينتهون - لكن ، يأتي الربيع عند أول قمر كامل سنتقابل لأجل العمل على الشاطئ |
Sonbahar, kış. Hepsi bu kadar | Open Subtitles | الخريف والشتاء, ولا شيء آخر. |
#İlkbaharı, yazı, sonbaharı, kışı getirsinler# | Open Subtitles | اجلبي لنا الربيع والصيف والخريف والشتاء |
Yazların soğuk kışların sıcak olduğu yere hoş geldiniz. | Open Subtitles | حيث الصيف يكون باردا والشتاء معتدلا |
Oyunun kısası ve kışın çok serti asla iyi değildir. | Open Subtitles | اللعبةليستبسيطة والشتاء ليس صعبُ جداً . |