(Video) Sayın Başkan, Bay Mitchell, sizin nezdinizde, ekonomimizde neyin yanlış gittiğini incelemek, büyük bir zevk ve onur. | TED | السيد: رئيس الجلسة، السيد: ميتشل، لمن دواعي السرور والشرف العظيم أن أجلس امامكم لفحص المشاكل التي يمر بها اقتصادنا. |
Benim için en büyük armağan ve onur senin gibi bir kızımın olmasıdır. | Open Subtitles | الهدية والشرف الأعظم هما أن تكوني ابنتي لقد اشتقت اليك كثيراً |
Zafer ve onur arayışı içinde memleketinden uzaklara esti! | Open Subtitles | تعصف بعيداً عن موطنها بحثاً عن المجد والشرف |
Bu tür yöntemleri ancak şeref ve onurlu uygun olduğu sürece uygulayacağım. | Open Subtitles | وسوف تستخدم هذه الوسائل فقط كما هي بما يتفق مع الحقيقة والشرف |
- Bildiğim herkesten daha fazla... görev ve onuru biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف عن الواجب والشرف أكثر من أي شخص أعرفه |
Eskiden insanlar saygı, sadakat ve şeref gibi şeyleri bilirlerdi. | Open Subtitles | في السابق، كنا الناس يفهمون أمور مثل الاحترام، الولاء، والشرف. |
Yaşamak için başka şeyler var... görev, onur gibi. | Open Subtitles | يوجد أشياءاً أخرى لنعيشُ من أجلها الواجب , والشرف |
Babam bana vazife ve onurun her şeyden önce geldiğini öğretti. | Open Subtitles | لقد علّمني أبي ذلك، أن الواجب والشرف أهم من كل شيء. |
Ben bu ailenin intikamını almak için gelenek ve onurumla bağlıyım. | Open Subtitles | انا ملزم بالتقاليد والشرف لانتقم لعائلتك |
Huzur ve onur sizinle olsun. | Open Subtitles | السلام والشرف يلحق بكم قد لا نعرف المزيد من النزاعات |
Aşk ve onur için cenk edip ölmek bir şövalyenin en çok arzuladığı şeydir. | Open Subtitles | القتال والموت لآجل الحب والشرف هو ما يتمناه الفارس فوق كل شيء |
Buraya sana sorumluluk ve onur hakkında ders vermeye geldim. Ama seninle böyle şeyleri konuşmaktan hiç hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | وآتي هنا، لأسمعكِ محاضرة عن المسؤولية والشرف وبعض الهراء الذي لا أود أن أقوله لكِ |
Benim için en büyük armağan ve onur senin gibi bir kızımın olmasıdır. | Open Subtitles | الهدية والشرف الأعظم هما أن تكوني ابنتي |
Kendime bunu ve şunu vereceğim, cesaret ve onur için. | Open Subtitles | سوف اعطي نفسي هذه وهذه للشحاعة والشرف |
Barış ve onur dünyaya geliyor. | Open Subtitles | السلام والشرف قادمة في العالمين |
Hepinizin şahit olduğu gibi, tüm hayatım boyunca erdemli ve onurlu bir Prens oldum ve sözümden hiç caymadım. | Open Subtitles | لقد كنت طوال حياتي أمير للفضيلة والشرف كما يمكنكم جميعا ان تشهدوا بذلك ولم أكن أبدا قد خالفت كلامي |
Ama, sevgili kardeşimin,... ...ihtiyatlı, erdemli ve onurlu bir Prens olduğunu bildiğim için;... ...ondan, bahsedilen hoşnutsuzluğu üzerinden atmasını... ...ve aynı benim gibi, akıllıca ve ılımlı bir biçimde,... ...onurunu bir kadının hafifmeşrepliği ile ölçmeyerek,... ...Tanrı'ya şükretmesini ve Tanrı'nın faziletinde avunmasını isterim. | Open Subtitles | لكن مع العلم أخي الفاضل سيكون وليا للتعقل والفضيلة والشرف أنا أطلب منه أن يلقي ذلك الاستياء بعيدا |
David Palmer, dürüst ve onurlu bir adamdı. | Open Subtitles | دايفيد بالمر كان رجل الحقيقة والشرف |
Benimle birlikte kötü olan her şeyi götüreceğim, ve ***Çılgın Köpekler***in gerçek gücü ve onuru ile... geri döneceğim. | Open Subtitles | أنا ذاهب لأخذ معي كل شئ سئ و أعود مع القوة الحقيقية والشرف للكلاب المجنونة |
Ben,bu okulu gelenek ile çalıştırdım,disiplin ve, şeref. | Open Subtitles | وانا ادير هذا المكان على التقليد والشرف والانضباط |
Yaşamak için başka şeyler var... görev, onur gibi. | Open Subtitles | يوجد أشياءاً أخرى لنعيشُ من أجلها الواجب , والشرف |
Ahenk ve onurun bir araya geldiği bir kardeşler topluluğuydu. | Open Subtitles | لقد كانت فرقة للأخوة، إنظمام للفريق عن طريق الانسجام والشرف. |
Kanım ve onurumla. | Open Subtitles | الدم والشرف |
ve onurla, onu seveceğine, rahatı için çabalayacağına... hastalıkta ve sağlıkta yanında olacağına... | Open Subtitles | ..هل تعدين أن تقدمي له الحب والراحة والشرف وأن تعتني به في الصحة والمرض؟ |