Bir çeyreklik atar ve camekandan görülen bir dilim keki ya da sandviçi alırdın. | Open Subtitles | وتخرج منها السندوشات والشطائر التى تستطيع رؤيتها من خلال النافذة |
Daha az tıbbi malzeme, daha çok spor sutyeni ve vejemitli sandviç. | Open Subtitles | المعدّات الطبيّة أقل وحمّالات الصدر أكثر والشطائر السريعة أكثر |
Yöneticiden izin alıp güzel simitler ve füme ezmesi alabilirdik, buna bayılırdı kesin. | Open Subtitles | كان من الممكن أن أحصل على إذن المسؤول لإحضار بعض الكعك والشطائر التي نحضرها أحيانا، كان سيحب ذلك. |
Yalnızca cipsler ve sandviçler ya da kapı açık işemek ya da "depo" kelimesinin yazılışı konusunda değil,..." | Open Subtitles | لم نختلف فحسب بشأن رقاقات البطاطا والشطائر أو التبوّل بينما الباب مفتوح "أو كيف نتهجّأ "مستودع |
Oralet ve çikolatalı ekmekler. | Open Subtitles | العصير والشطائر. |
Öğle yemeğinde acılı sosisliler, çizburgerler ve kızarmış patatesler ve akşam yemeğinde iyi pişmiş tavuk kanatlarıyla, peynirli makarnalar ve yanında da bir kase dondurma. | Open Subtitles | والشطائر الحارة وشطائر اللحم بالجبن والبطاطا المقلية على الغداء أصابع الدجاج المقلية والمعكرونة بالجبن على العشاء مع سلطانية من المثلجات! |
Milliyetçi bir sandviç makinesi aldım, çünkü Amerika'yı ve sıcak sandviçleri seviyorum, o da bana ot biçiciyle saldırdı. | Open Subtitles | ابتعت آلة وطنية لصنع الشطائر لأنني أحب (أميركا) والشطائر الساخنة وهاجمتني بجزّازة العشب |
Darjeeling çayı ve hindili sandviç. | Open Subtitles | الشاي من (دارجلينغ) , والشطائر من الديك الرومي |
Güneşlik ve sandviç. | Open Subtitles | أحضروا الشماسي والشطائر |
Cuda'yla kahve ve sandviç gönderirim. | Open Subtitles | سأرسل (كودا) مع بعض من القهوة والشطائر |