Kiş fırında, bira ve şarap buzdolabında, mumlar da masada. | Open Subtitles | حسنًا، الكعك بداخل الفرن الجعة والنبيذ بالثلاجة والشموع على الطاولة |
Hakem Sunil işareti verdi. Ve mumlar şu anda sönüyor. | Open Subtitles | الحكم سونيل أعطى الإشارة والشموع في طريقها لتنطفئ |
Ve bak, bütün bu içkiler, mumlar, yağlar bunun birer parçası. | Open Subtitles | أترين. هذا كله جزء منه الكحول والشموع والزيوت |
Seni karşılayamadığım için kusura bakma ama sana mumlarla ve... bu romantik ortamla sürpriz yapmak istemiştim. | Open Subtitles | أنا أسف أننى لم اخبرك ولكنى اردت أن تكون مفاجأة مع هذه الرومانسية والشموع |
Doğum günü partisi mi? Pasta ve mum lazım. | TED | حفل عيد ميلاد؟ الكعك والشموع. |
Bunu fazla romantikleştirmeden: Evinizi her gece gaz yağı ve mumla aydınlattığınızı, bütün yemeklerinizi kömürle pişirdiğinizi düşünün. | TED | بدون تجميل صورة هذا الأمر كثيرًا: تخيلوا أنكم تضيئون منازلكم باستخدام الكيروسين والشموع كل ليلة، وأنكم تطهون كل طعامكم باستخدام الفحم. |
Sunulan süt, mumlar, battaniye, bir gelenektir. | Open Subtitles | تقديم الحليب ، والشموع ، والبطانيات تكون عادات |
Tüm o kalpli şeyler ödümü kopardı hele o mumlar ve isimleri olan dış gebelik şeyleri. | Open Subtitles | ... الأمر كله أفزعنى ،القلوب ... والشموع ومن فقدوا جنينهم فى الحمل |
Tüm o kalpli şeyler ödümü kopardı hele o mumlar ve isimleri olan dış gebelik şeyleri. | Open Subtitles | ... الأمر كله أفزعنى ،القلوب ... والشموع ومن فقدوا جنينهم فى الحمل |
Ailesi bir şey planlamıştı. Sandalyeler koyduk, mumlar yaktık. | Open Subtitles | المكان كان مـُزدحم قليلاً ...لذا، وضعنا المقاعد والشموع |
Mart ın çok güzel bir günüydü Saint Patrick günüydü ailem güzel sandalyeler..mumlar.. hazırlattı yağmur yağmıştı 2 hafta hiç durmadan..ama o gün | Open Subtitles | وكان لدى عائلتها فناء واسعا، حيث وضعنا الكراسي والطاولات والشموع لقد كان تمطر على مدار اسبوعين ، سيولا ولكن ذلك اليوم كان مشمسا جميلا |
Lazer çubukları, mumlar millet. Özümüze geri döneceğiz. | Open Subtitles | المصابيح الكيميائية والشموع يا قوم.. |
Tamam. Pencereler temiz. mumlar yanıyor. | Open Subtitles | النوافذ نظيفة والشموع مشتعلة |
Çiçekler, mumlar, Elvis Costello CD'si... - Peki yüzük kimde? | Open Subtitles | الزهور والشموع والقرص المدمج |
Romantizm, mumlar ve her şeyle. | Open Subtitles | مع هذه الرومانسية والشموع |
Masaj yağı, kokulu mumlar... | Open Subtitles | الزيت الحار , والشموع |
El yağları ve mumlar için kar marjı yeterli olmadı sanırım, değil mi Ted? | Open Subtitles | ألم يكفِك هامش الربح من زيوت اليد والشموع يا (تيد)؟ |
Boğaz temizleme, maymun mumlar, çirkin tişörtler ve-- | Open Subtitles | مثل تطهير الحلق، والشموع قرد، |
Ellerinde mumlarla öylece duruyorlardı, sanki bir şeyleri yapmaya hazır gibiydiler. | Open Subtitles | كانو يقفون هناك والشموع في أيديهم وبدأوا كما لو أنهم سيفعلون شيء. |
Sabah gelip, biraz yiyecek ve mum getiririm. | Open Subtitles | ساعود في الصباح ببعض الطعام والشموع |