"والشموع" - Translation from Arabic to Turkish

    • mumlar
        
    • mumlarla
        
    • ve mum
        
    • gaz
        
    Kiş fırında, bira ve şarap buzdolabında, mumlar da masada. Open Subtitles حسنًا، الكعك بداخل الفرن الجعة والنبيذ بالثلاجة والشموع على الطاولة
    Hakem Sunil işareti verdi. Ve mumlar şu anda sönüyor. Open Subtitles الحكم سونيل أعطى الإشارة والشموع في طريقها لتنطفئ
    Ve bak, bütün bu içkiler, mumlar, yağlar bunun birer parçası. Open Subtitles أترين. هذا كله جزء منه الكحول والشموع والزيوت
    Seni karşılayamadığım için kusura bakma ama sana mumlarla ve... bu romantik ortamla sürpriz yapmak istemiştim. Open Subtitles أنا أسف أننى لم اخبرك ولكنى اردت أن تكون مفاجأة مع هذه الرومانسية والشموع
    Doğum günü partisi mi? Pasta ve mum lazım. TED حفل عيد ميلاد؟ الكعك والشموع.
    Bunu fazla romantikleştirmeden: Evinizi her gece gaz yağı ve mumla aydınlattığınızı, bütün yemeklerinizi kömürle pişirdiğinizi düşünün. TED بدون تجميل صورة هذا الأمر كثيرًا: تخيلوا أنكم تضيئون منازلكم باستخدام الكيروسين والشموع كل ليلة، وأنكم تطهون كل طعامكم باستخدام الفحم.
    Sunulan süt, mumlar, battaniye, bir gelenektir. Open Subtitles تقديم الحليب ، والشموع ، والبطانيات تكون عادات
    Tüm o kalpli şeyler ödümü kopardı hele o mumlar ve isimleri olan dış gebelik şeyleri. Open Subtitles ... الأمر كله أفزعنى ،القلوب ... والشموع ومن فقدوا جنينهم فى الحمل
    Tüm o kalpli şeyler ödümü kopardı hele o mumlar ve isimleri olan dış gebelik şeyleri. Open Subtitles ... الأمر كله أفزعنى ،القلوب ... والشموع ومن فقدوا جنينهم فى الحمل
    Ailesi bir şey planlamıştı. Sandalyeler koyduk, mumlar yaktık. Open Subtitles المكان كان مـُزدحم قليلاً ...لذا، وضعنا المقاعد والشموع
    Mart ın çok güzel bir günüydü Saint Patrick günüydü ailem güzel sandalyeler..mumlar.. hazırlattı yağmur yağmıştı 2 hafta hiç durmadan..ama o gün Open Subtitles وكان لدى عائلتها فناء واسعا، حيث وضعنا الكراسي والطاولات والشموع لقد كان تمطر على مدار اسبوعين ، سيولا ولكن ذلك اليوم كان مشمسا جميلا
    Lazer çubukları, mumlar millet. Özümüze geri döneceğiz. Open Subtitles المصابيح الكيميائية والشموع يا قوم..
    Tamam. Pencereler temiz. mumlar yanıyor. Open Subtitles النوافذ نظيفة والشموع مشتعلة
    Çiçekler, mumlar, Elvis Costello CD'si... - Peki yüzük kimde? Open Subtitles الزهور والشموع والقرص المدمج
    Romantizm, mumlar ve her şeyle. Open Subtitles مع هذه الرومانسية والشموع
    Masaj yağı, kokulu mumlar... Open Subtitles الزيت الحار , والشموع
    El yağları ve mumlar için kar marjı yeterli olmadı sanırım, değil mi Ted? Open Subtitles ألم يكفِك هامش الربح من زيوت اليد والشموع يا (تيد)؟
    Boğaz temizleme, maymun mumlar, çirkin tişörtler ve-- Open Subtitles مثل تطهير الحلق، والشموع قرد،
    Ellerinde mumlarla öylece duruyorlardı, sanki bir şeyleri yapmaya hazır gibiydiler. Open Subtitles كانو يقفون هناك والشموع في أيديهم وبدأوا كما لو أنهم سيفعلون شيء.
    Sabah gelip, biraz yiyecek ve mum getiririm. Open Subtitles ساعود في الصباح ببعض الطعام والشموع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more