Müşterilere arzu ettiklerini veriyor açgözlülük, şehvet, intikam | Open Subtitles | والتي لديها زبائن يرغبون في أشياء مثل الجشع والشهوة والإنتقام |
Bilirsin, aşk ve şehvet farklı şeylerdir. | Open Subtitles | أعتقد أنه الفرق بين الحب والشهوة. |
Cinayet ve şehvet dışında bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هُناك أيّ شيء سوى القتل والشهوة. |
Onun standartları çok yüksektir, nefreti cinayetten ve şehveti de zinadan sayar. | Open Subtitles | ان مقاييسه عالية جدا يعتبر الكراهية قتل والشهوة زنا |
Sakın sen şehveti aşkla karşılaştırıyor olmayasın? | Open Subtitles | ألا ترى بأنك تخلط مابين الحب والشهوة ؟ |
Hani vücudun arzu ve şehvetle dolu bir makineye dönüşecekti ve tek isteğin benim bedensel ihtiyaçlarımı tatmin etmek olacaktı? | Open Subtitles | اعتقدت أن جسدك سيصبح آلة ممتلئة بالرغبة والشهوة وجوع شهواني يريدني أن أشبعه |
Sen aşk ile halktan birinin şehveti arasındaki farkı bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تعرفين الفرق بين الحب والشهوة. |
Ve bunun farkında değilsiniz, çünkü hırs, heves ve arzu hepinizi kör etmiş çoktan! | Open Subtitles | وانتم حتي لا تدركون ذلك لانكم عميان كثيرا بالطموح والجشع والشهوة |