| Taşınanlar sadece ak karıncalar ve hamamböcekleri. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي ينتقل النمل الأبيض والصراصير |
| Hareket eden tek şey termitler ve hamamböcekleri ve benim komisyonum... | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي ينتقل النمل الأبيض والصراصير ... عن طريق عمولتي |
| hamamböcekleri ve sıçanların görünmeden şehre girmelerini sağlıyor. | Open Subtitles | تاركة الجُرذان والصراصير تعدو عبر المدينة من دون أن تُرى |
| Böcek ve hamamböceği. | Open Subtitles | الذباب والصراصير |
| - Böcek ve hamamböceği topluyorum. | Open Subtitles | -اجمعُ الذباب والصراصير |
| Evde aynısını krem peynir ve hamam böcekleriyle yapıyor. | Open Subtitles | يقوم بهذا في المنزل بالجبن والصراصير |
| Sıçan, akrep ve hamamböceklerinin cirit attığı bir yatakhane biliyorum. | Open Subtitles | أعرف فسحة مليئة بالجرذان العقارب والصراصير |
| Üç. İkisini tuvalette düşürdüm ve hamamböcekleri onları tekneleri için kürek olarak kullanıyor. | Open Subtitles | ثلاثة، رميتُ إثنان في المرحاض، والصراصير تستعملهم كمجاديف لقاربه. |
| Dandik florasan ışıklar, hamamböcekleri sesli cep telefonları, idrar kokusu! | Open Subtitles | أضواء الفلورسنت اللعينة والصراصير والآن هواتف محمولة مزعجة ورائحة تغوط! |
| Parlayan kediler, maymunlar, hamamböcekleri yaptılar. | Open Subtitles | لقد جعلوا القطط متوهجة، القرود والصراصير |
| Ben, kardeşim ve ailem ve mutfaktaki hamamböcekleri. | Open Subtitles | أنا ,وأخي و والداي, والصراصير في المطبخ |
| Maalesef, Süvari ve hamamböcekleri hala duruyor olacaktır. | Open Subtitles | أخشى أن هذا الكائن والصراصير... سيظلون على فيد الحياة. لقد حاولنا قتل هذا الشيء... |
| Karınca ve hamam böcekleri de ona bayılıyor. | Open Subtitles | النمل والصراصير يَحبّانِه. |
| Sıçanlar ve hamamböceklerinin olduğu zaman bu binada yürüdüğümü hatırlıyorum da. | Open Subtitles | الان اتذكر عندما كنت امشي داخل هذا المبني عندما كان مرتعاً للفئران والصراصير. |
| onlardan korkuyorum ve hamamböceklerinin.. | Open Subtitles | أخشى أن هذا الكائن والصراصير... |