O'nu dinleyenler sadece yoksullar ve güçsüzler. | Open Subtitles | إنهم عشرات الفقراء والضعفاء فقط من يؤمنون به |
Bugün sadece yaşlılar, güçsüzler, ya da benim gibi hareketsiz ve dilsizler var. | Open Subtitles | حاليا، لم يتبق هنا، إلا المسنين والضعفاء أو صم وبكم مثلي |
güçsüzler ve yaşlılar en altlarda kalarak yaralandı. | Open Subtitles | والضعفاء والمسنين... تجدهم في أسفل الجثث البشرية |
Sokaklar daha güvenli yaşlı insanlar en karanlık ara sokaklardan rahatça geçebiliyorlar ve güçsüz ve ineklerin bilgisayar programlama yetenekleri takdir ediliyor. | Open Subtitles | والعجائز يختالون باطمئنان في ..الأزقة المظلمة والضعفاء والعاجزون محترمون ..لقدراتهم على برمجة حواسيبهم |
Ve onunla beraber, güçsüz ve zayıflar da. | Open Subtitles | ومَعه كبار السن والضعفاء. |
Zalimlerin, aptallar ve zayıflar üzerinde oynadığı bir oyundur. | Open Subtitles | إنه مجرد خدعة يلعبها القساة على السفهاء والضعفاء. |
Yoksul ve çaresiz kalanların, derileri farklı renkte olanların ve kadınların maruz kaldığı bütün o zulümler. | Open Subtitles | كل الإضطهاد الذي مُورس .. ضد الفقراء والضعفاء لغير أبناء جلدتنا، للنساء .. |
Yoksul ve çaresiz kalanların, derileri farklı renkte olanların ve kadınların maruz kaldığı bütün o zulümler. | Open Subtitles | كل القمع الذى يُمارس ضد الفقراء والضعفاء من النساء ذوات البشره المختلفه |
savunmasız... güçsüz, hassas... | Open Subtitles | العزل... ... وضعف والضعفاء. |
Hastalıklı ve çaresiz olacağız. | Open Subtitles | من المرضى والضعفاء. |