"والعودة" - Translation from Arabic to Turkish

    • dönmek
        
    • tekrar
        
    • dönme
        
    • dön
        
    • dönüp
        
    • alıp
        
    • edip
        
    • dönmem
        
    • gelmek
        
    • dönmeliyiz
        
    • dönebilirsin
        
    • ve geri
        
    • dönmeyi
        
    Üç gün Albany'ye gidip takviyelerle dönmek için yeterli değil. Open Subtitles ثلاثة أيام مدة غير كافية للوصول إلى ألبني والعودة بالتعزيزات
    Başka bir hediye daha verildi. Bu da geleceği görebilmek ve geri dönmek ve farklı yaşamak. TED و منحت هدية أخرى، و هي القدرة على رؤية المستقبل والعودة والعيش بشكل مختلف.
    tekrar bir araya gelip, denize açılıp korsanlık yapmaktan bizi alıkoyan nedir? Open Subtitles ما الذي يمنعنا عن تشكيل طاقم ثانية؟ وارتياد البحار العالية والعودة للقرصنة؟
    Eğer onu ortaya çıkartırsa kendi dünyamıza dönme imkânımız olabilir. Open Subtitles إذا أحدثنا ثغرة سنكون قادرين على الخروج والعودة إلى عالمنا
    Git ve yaşadığını kanıtlayan belgeyle geri dön. Open Subtitles يمكنك الذهاب والعودة مع الأدلة ما هو موجود.
    Diğer adam sırtını dönüp gidince de, silahını çıkarıp onun peşine düştü. Open Subtitles ثم سحب مسدسا ، وأمر من الرجال الآخرين الالتفاف والعودة الى الداخل.
    Yüzmek, giysiyi alıp dönmek yaklaşık yedi sekiz dakikamı alır. Open Subtitles هذا سيتطلب منى 7 الى 8 دقائق لجلب المعدات والعودة الى هنا
    Onu ölüme mahkum edip, eve dönüp uyuyabilirsin. Open Subtitles في الحكم عليه بالإعدام والعودة إلى المنزل للنوم.
    Bana geri dönmem için sadece üç gün verdiler. Open Subtitles لديّ فقط ثلاثة أيام للذهاب إلى هناك والعودة
    Oraya gidip takviyelerle geri gelmek için üç gün yetmez. Open Subtitles ثلاثة أيام مدة غير كافية للوصول إلى ألبني والعودة بالتعزيزات
    Bu yüzden, bence tüm anlaşmayı unutup arkadaş olduğumuz zamana geri dönmeliyiz. Open Subtitles أعتقد أن علينا نسيان الإتفاق بأكمله والعودة إلى الصداقة العادية
    Tanrı yolundaki kutsal görevinin sonuna geldin ve artık evine dönebilirsin. Open Subtitles بالشرف العظيم انت يمكنك ان تتركك خدمتك في جيش الإله والعودة الى حياتك السابقة
    Mesafe buradan San Francisco'ya yürüyüp dönmek kadar derken, aslında var olan en ağır NFL oyuncusundan biraz daha ağır bir şeyi sürükleyerek yürümeyi kastettim. TED عندما أخبركم بأنها كالمشي إلى سان فرانسيسكو والعودة مجددا فإنني أعني حقا أنها كانت كسحب شيء يزن أكثر قليلا من وزن أثقل لاعب كرة سلة
    Tam da Princeton'a dönmek için cesaretimi toplamışken. Open Subtitles بالضبط عندما اصل للنقطة حيث امتلك الشجاعة للاستقالة والعودة الى برنستن
    Geçen hafta bu şehirden ayrılıp ait olduğum yere dönmek için sabırsızlanıyordum. Open Subtitles ولم اطق الانتظار للخروج من هذه المدينة والعودة الى حيث انتمى
    Amerikan gri balinaları her yıl 16.000 kilometre süren verimli beslenme alanlarından, doğum yapacakları daha az verimli alanlara göç ederler ve tekrar geri dönerler. TED الحيتان الرمادية تهاجر 16 ألف كم من أمريكا بين مناطق التغذية و مناطق الولادة والعودة كلّ سنة.
    tekrar ringe çıkıp can acısı duymak ne büyük ferahlıktı bilemezsin... tekrar dünyaya dönmek. Open Subtitles عندما صعدت للحلبة ثانية لا تتخيلي سعادتي بالشعور بالألم والعودة للعالم مجددا
    Evet, senin sayende, atmosferi terkedip dönme yeteneğine sahip. Open Subtitles نعم , بفضلك أصبحت قادرة على مغادرة الغلاف الجوي والعودة
    Rujlarınızı bırakıp, yerlerinize dönme vakti geldi. Open Subtitles حان الوقت لترك أحمر الشفاه والعودة إلى مكاتبكن
    polyesterden başka bişey satamayacaktın istersen eşyalarını topla ve köye dön. Open Subtitles لم يكن عليك أن تجعلنا نبيع البوليستر، أو أي شيء آخر كنت على وشك التراجع والعودة إلى القرية
    Belki, küçük bir çocuk gibi hapını alıp evine gitmen senin için en iyisidir. Open Subtitles ربما، فمن الأفضل أن تأخذ فقط دواء مثل صبي صغير جيد والعودة الى الوطن.
    Öyleyse, yaşasın, çünkü artık emekliliğe veda edip... tekrar toplum hayatına dönmeliyim. Open Subtitles اذا كان الامر كذلك سيكون جيد جدا جدا لأننى اريد الخروج من التقاعد والعودة الى الحياة العامة
    Bunu söylemekten nefret ediyorum ama buryı kapatıp uluslararası çapkınlık hayatıma geri dönmem gerekebilir. Open Subtitles أكره قول ذلك، ولكن ربما لن يكون لديّ خيار سوى غلق هذا المكان والعودة إلى حياتي كمستهتر دولي ..
    Fakat yaklaşık bir tahminden ibaret olan bir şeyle Ay'a kadar gidip gelmek oldukça gülünç bir durum. Open Subtitles غير أنّه من الطريف الإعتقاد أنّه بمقدورنا التنقّل إلى القمر والعودة بإستعمال شيء تقريبيّ بالكامل.
    Her gün işe gidip, eve dönmeliyiz, ...ve asla duvarlarla ve tellerle ilgilenmemeliyiz... istediğimizi yapamayacağız. Open Subtitles علينا الذهاب الى العمل والعودة للمنزل كل يوم ولا نتساءل عن الجدران والأسلاك ولا نقوم بأي شيء نريد أن نفعله
    - Başka bir şeye ihtiyacın olursa tasını tarağını toplayıp kötü anılar arasındaki yerine dönebilirsin. Open Subtitles أهناك شيءٌ آخر تحتاجه لتتمكن من الإنتهاء من هذهِ المهمة والعودة إلى كونك ذكرى ما مخيبة للآمال؟
    Ben de onu yatırıp eve dönmeyi düşünmüştüm. Open Subtitles لذا فكرت فى وضعه على السرير والعودة للمنزل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more