"والغابات" - Translation from Arabic to Turkish

    • orman
        
    • ormanlarda
        
    • ormanları ve
        
    • ormanlar
        
    Küresel kaynaklar olan bazı şeyleri tamamen unutmuş haldeyiz: hava, su, orman ve biyolojik çeşitlilik. TED يبدو أننا نسينا تمامًا أن هناك شيئا مثل الموارد المشتركة العالمية: الهواء والمياه والغابات والتنوع الأحيائي.
    Dağ Troll'leri ve orman Troll'leri birbiriyle savaşmışlar. Open Subtitles أقزام الجبال والغابات قاتلوا بعضهم البعضا.
    Anneleri öldürüldü ve yaşadıkları orman kesilerek yok edildi. Open Subtitles أمهاتها قُتلت والغابات التي تأويها تم تدميرها
    Karıncaları inceliyorum; çölde, tropik ormanlarda ve mutfağımda. Ayrıca, yaşadığım Silikon Vadisi civarındaki tepelerde. TED أنا أدرس النمل في الصحاري، والغابات الاستوائية وفي مطبخي، وفي الهضاب حول وادي السيليكون حيث أعيش.
    Bu düzeyde bir etkide cinsiyet eşitliği rüzgar türbinleri, güneş panelleri ve ormanlarda aynı düzeyde öneme sahip. TED ‫والألواح الشمسية والغابات.‬ ‫هناك قوة الحياة في التعلم‬ ‫وقوة الحياة في الاختيار.‬
    Bu hikâye, orta Avrupa'daki köylülerin ormanları ve otlakları nasıl yönettiğini anlatıyor. TED وهكذا استطاع القرويون في العصور الوسطى في أوروبا من إدارة المراعي والغابات.
    Farklı ortamlarda bile bulunurlar; bunlara çöller, buz tabakaları, deniz, tatlısu, yağmur ormanları ve en yüksek dağların tepeleri de dâhil. TED وتتواجد في مناطق حيوية متنوعة بما فيها الصحارى والصفائح الجليدية والبحار والمياه العذبة والغابات المطيرة وأعلى قمم الجبال.
    İklim değişikliği ve ormanlar arasındaki ilişkiyle her zaman ilgilendim. TED والآن, اهتمامي الدائم كان في العلاقة بين التغير المناخي والغابات.
    Amazon'un üstünden güneş doğuyor, bütün orman uyanıp her gün yaptığı şeye devam ediyordu. Open Subtitles والغابات تستفيق وتفعل ما تفعله كل يوم الشهيق والزفير
    Ormana geri döndün ve orman da sana dönüyor ha! Open Subtitles أنت تأتي إلى الغابات والغابات تأتي إليك
    Bunca ev, bunca mülk bunca arazi, tarla, orman... Open Subtitles كل هذه المنازل و الممتلكات و الكثير من الأراضي والمزاع والغابات...
    Istranca Dağları önünde. orman arkanda. Open Subtitles جبل "أستيكس" أمامك، والغابات خلفك
    Önünde Aptikus dağı var! Arkanda orman. Open Subtitles جبل "أستيكس" أمامك، والغابات خلفك
    Kızı sokaklarda, dağda bayırda tarlalarda, ormanlarda, gece gündüz dans etmeye zorlar. Open Subtitles مضى الحذاء ليرقص بها في الشوارع فوق الجبال والوديان، وبين الحقول والغابات خلال الليل والنهار
    ...dağlarda, nehirlerde, ormanlarda, erkek, kadın, çocuk tanrılar. Open Subtitles ،آلهة الجبال، آلهة الأنهار والغابات ،الآباء الآلهة الأمهات الآلهة، الآلهة الشابة
    Ancak tardigradaları sıradan yerlerde de bulabilirsiniz: Bahçelerdeki yosun ve likenlerde, parklarda ve ormanlarda. TED ولكن يمكنك أن تجد بطيئات المشية في أكثر الأماكن العادية أيضًا، مثل الطحالب والأشنات الموجودة في الحدائق والمتنزهات والغابات.
    Tropik ormanlarda keşfe çıkıp doğayla kucaklaşacağız. Open Subtitles الطبيعة والغابات المدارية
    Tepede, güzel yağmur ormanları ve bir okyanusumuz var. Aşağıda, bizim teknosfer dediğimiz, pompaların, vanaların, su tanklarının havalandırmanın ve tüm bu şeylerin bulunduğu bir yer burası. TED هناك في الأعلى ، كانت لدينا هذه المحيطات الجميلة والغابات المطيرة. وفي الأسفل كان لدينا ما كنا نسميه تكنوسفار الذي كان يحوي جميع المضخات والصمامات وخزانات المياه والهواء ، وذلك كله.
    Ve öyle bir başına bıraktılar, dünya böyle devam etmeliydi, büyük dinazorlar ve uçsuz bucaksız ormanlar tarafından hükmedilmeliydi. Open Subtitles وغادرت من تلقاء نفسها ، والعالم و استمر مثل هذا، تهيمن عليها الديناصورات الكبيرة والغابات التي لا نهاية لها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more