Sıradan vatandaşlar tarafından görülebilen el yapımı bir ay, korkuyla karışık saygı ve gurur uyandırıyordu. Sonunda insanoğlu uzaya bir nesne gönderebilmişti. | TED | قمر من صنع البشر يمكن للمواطن العادي رؤيته أوحت الرعب والفخر بأن البشر قد أطلقوا أخيرا جسما إلى الفضاء |
Tabii işinde bilgi ve gurur gerektiriyor. | Open Subtitles | بالتأكيد انها تتطلب المعرفة والفخر بعملك |
Güç ve gurur sahibi bir halktı. Ruh sahibi bir halktı. | Open Subtitles | لقد كانوا شعب ملئ بالقوة والفخر شعب لديه روح |
gurur ve öfke dersleri bizim kanımızda var. | Open Subtitles | فصول الغضب والفخر خلال عروقنا سويّة مع الدمّ. |
Bana ne kadar neşe ve gurur, nasıl bir başarma hissi verdiğini düşün. | Open Subtitles | كيف يجلب لي البهجة والفخر والإحساس بالإنجاز. |
Ben ve çocuklarımın hissettiği neşe ve gurur, üzüntüyle ve devam eden tutuklamayla damgalandı. | Open Subtitles | الفرح والفخر الذي نشعر به أنا وأطفالي في هذه اللحظة، يتميز بالحزن والقلق المستمر. |
Böylece, benim görevim, nereden geldiklerini onlara merak ettirmek ve kendi kimlikleriyle, gurur duymalarını sağlamak. | Open Subtitles | لذا مهمّتي هي أن أثير فضولهم بخصوص جذورهم وهويتهم، والفخر بتلك الهوية. |
Benim kuralımı biliyorsun, bu evde hep sevgi ve hep gurur. | Open Subtitles | أنت تعرف قواعدي، كلُ الحُبُ والفخر يجب أن يسودان في هذا المنزل |
Umarım hikâyem onu onurlandırıp huzur verir ve hepimiz için gurur olur. | Open Subtitles | أتمنى أن تكرّمه قصّتي، تجلب السلام والفخر لنا جميعًا. |
Hatta, genelde insanlar kendi ülkeleri ya da etnik grupları için dayanışma, sadakat, gurur, vatanseverlik gibi duyguların etkisi altındadır. | TED | والأمر الواقع، في العموم، الناس في الغالب يُحكمون بمشاعر التضامن والولاء والفخر والوطنية، تجاه بلادهم أو تجاه جماعتهم العرقية. |
Bir büyükanne olarak torununuzla gurur duymanız gerekiyor. | Open Subtitles | وكجدة, يجب أن تشعري بالسعادة والفخر |
Hatta seksi de aştı. Bu artık bir özsaygı ve gurur meselesi. | Open Subtitles | ولا حتى حول "الجنس"َ هو حول أحترام "النفس والفخر"َ |
Gençlik bilgeliğe dönüşür, gurur da bağlılık hâline gelir. | Open Subtitles | الشباب ينمون إلى حكماء، والفخر يصبح تفاني ... |
Kafası korku ve gurur yüzünden allak bullaktı. | Open Subtitles | مشوش بالخوف والفخر |
Sizlere sunmaktan mutluluk ve gurur duyduğumuz... | Open Subtitles | بكل السرور والفخر يسعدنا أننقدملكم... " ! |
# Sevinç ve gurur doluyuz | Open Subtitles | # نحن ننفجر من السعادة والفخر |