"والفرح" - Translation from Arabic to Turkish

    • Joy
        
    • neşe ve
        
    • ve sevinç
        
    • neşeyi
        
    • ve neşeyle
        
    • ve neşe
        
    • lere verilen
        
    Başardık Joy. 24 saatten az bir sürede Rio'ya gittik ve geri döndük. Open Subtitles آه، فعلنا ذلك، والفرح. لريو والعودة في أقل من 24 ساعة.
    Seni her zaman ilkim olarak düşüneceğim, Joy. Open Subtitles أنا سوف نفكر دائما منكم كما بلدي أولا، والفرح.
    Belki Melanie ve Joy'u da buna katmalıyız. Open Subtitles ربما يمكننا الحصول ميلاني والفرح في في هذا الشأن.
    Los Angeles'ta, Joy erkeklerden umudunu kesti. Open Subtitles مرة أخرى في لوس انجلوس، والفرح تخلت عن الرجال.
    Çünkü Joy aramızda saf dürüstlükten başka bir şey olsun istemedim. Open Subtitles لأنني لا أريد أن يكون هناك أي شيء لكن الصدق المطلق بيننا، والفرح.
    Joy vokal olur. Open Subtitles هل يمكن أن يكون المغني الرئيسي، والفرح.
    Müzikten başkası yalan Joy. Open Subtitles مسائل لا شيء لكن الموسيقى، والفرح.
    Kestirmeleri sevmem, Joy. Open Subtitles أنا لا تأخذ الاختصارات، والفرح.
    Sonsuza kadar Tv idolu olarak kalmayacağım, Joy. Open Subtitles أنا لن يكون TV أخبار المعبود إلى الأبد، والفرح.
    Oh,önemli değil, Joy. Open Subtitles أوه، كل ذلك هو الصحيح، والفرح.
    Öyle bir şey yok, Joy. Open Subtitles لا يوجد شيء من هذا القبيل، والفرح.
    Sonuçta insanlar hayatlarında gerçek bir davranış bulacaklar. Melanie ve Joy değişmişler ve açıkçası, sen değişememişsin. Open Subtitles تغيرت ميلاني والفرح وبصراحة، ليس لديك.
    Gerçek dünyaya dön, Joy. Open Subtitles لا تدعو لنفسك الأسماء، والفرح.
    Benimle evleneceksin, Joy. Open Subtitles أنت ستعمل الزواج مني، والفرح.
    ♪ İyi geceler JoyOpen Subtitles ♪ ليلة سعيدة، والفرح
    İyi bir arkadaşsın Joy. Open Subtitles أنت صديق جيد، والفرح.
    Bu doğru Joy. Open Subtitles هذا هو الحق، والفرح.
    Doğru haberlerdeyse doğru tweet'lere verilen yanıtlarda daha çok beklenti, neşe ve güven vardı. TED وأظهرت الأخبار الحقيقية نسبة أكبر من الترقب والفرح والثقة في الرد على التغريدات الحقيقية.
    Bir adamın seve seve boğulacağı bir çift mutluluk ve sevinç havuzu. Open Subtitles اثنتان تبعث على البهجة والفرح أى رجل يكون سعيد أن يتأملهما بإستغراق
    Onun o bulaşıcı gülümsemesini ve her günümüze kattığı neşeyi özleyeceğim. Open Subtitles وسوف أفتقد تلك الابتسامة المعدية والفرح الذي يحضره معه كل يوم
    Odanın sevgi ve neşeyle dolduğu hissediliyor. Open Subtitles هناكَ روح واضحة من الحب والفرح داخل هذهِ الغرفة
    19. yüzyıl başlarındaki Romantik şairler, melankolinin bazı yoğun duyguları derinlemesine anlamada bizlere yardımcı olduğuna inandılar, örneğin, güzellik ve neşe gibi. TED الشعراء الرومنسيون من بداية القرن التاسع عشر اعتقدوا أنّ الكآبة تسمح لنا بفهم المشاعر الأخرى عميقا كالجمال والفرح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more