"والفكرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • fikir
        
    • buradaki
        
    • olay
        
    Temelde yatan fikir şu, önce çıkarımlar yapıyor ve sonra harekete geçiyorsunuz. TED والفكرة الأساسية هي أنك تريد أن تأخذ الاستدلالات ومن ثم اتخاذ الإجراءات.
    fikir şu ki her bir uygulama için fiziksel şekil uygulamayla eşleştirilebilir. TED والفكرة هي أن لكل تطبيق فردي، شكلا ماديا يُمكن أن يوافق التطبيق
    buradaki fikir, bir araç çubuğu yerine, bu ekranınızın altında her zaman duruyor. ve aramalarınızı kolaylıkla yapabiliyorsunuz. TED والفكرة هي، بدلاً عن شريط المهام، الموجود طوال الوقت على أسفل شاشتك ، يمكنك إجراء البحث بسهولة جداً
    buradaki amaç, karanlık maddenin bulucuları tetiklediğinin belirtisini görmek. TED والفكرة هنا هي أنهم يبحثون عن إشارة من جسيمات المادة المظلمة تضرب واحد من أجهزة الكشف.
    Ama olay şu ki ve olay şuydu ki hayatımızın her günü epiktir TED لكن الفكرة هي، والفكرة كانت أن كل يوم من حياتنا عبارة عن ملحمة،
    Bunun ardında yatan fikir, arama yaparken çok iyi bir sonuç için gerçekten zeki olmalısınız. TED والفكرة وراء هذا هي أن نفعل عمل ممتاز في البحث، يجب عليك فعلاً أن تكون ذكياً.
    Ve temel fikir şu ki hareketlerinizi planlamak istersiniz, bu şekilde gürültünün olumsuz sonuçlarını azaltmaya çalışırsınız. TED والفكرة الأساسية هي أنّك تريد تنظيم حركاتك بحيث تحدّ من النّتائج السلبية للتشويش.
    fikir aslında oldukça basit: insanları rastgele seçiyoruz ve onları parlementoya koyuyoruz. TED والفكرة في الواقع بسيطة جدا: نختار عشوائيا أشخاصًا ونضعهم في البرلمان.
    Ana fikir şu ki, karakterin bir iç motoru var, peşine düştükleri baskın, şuursuz bir amaçları, durduramadıkları bir kaşıntıları var. TED والفكرة أن الشخصية لديها محرك داخلي، هدف مهيمن لا واعي تكافح من أجله، حكة لا يستطيعون خدشها.
    Ve fikir büyük bir ekranla onların arkasından konuşmaları ve şarkıyı görsel olarak canlandırmak. TED والفكرة هي أن تصور كلامهما وغنائهما ورائهما مع وجود شاشة كبيرة.
    Sicim teorisinin merkezindeki fikir aslında gayet açık. TED والفكرة المركزية عن نظرية الأوتار في الواقع فكرة مباشرة
    fikir şu ki, dijital ekonominin yapıtaşları bağlantı ve girişimciliktir. TED والفكرة هنا هو أن لبنات بناء الاقتصاد القومي هما الاتصال وريادة الأعمال.
    Bu yanlılığın ardındaki teori, 400'den fazla çalışmada adı geçen; 'terör yönetimi kuramı'dır. fikir ise oldukça basit. TED الآن النظرية خلف هذا التحيز من خلال الأربعمئة دراسة تدعى نظرية التحكم بالرهبة والفكرة بسيطة, هي فقط
    Ve ana fikir, bunu sıkıştıracağız, suda enerjiyi depolayacağız ve zıplamak için salacağız. TED والفكرة الأساسية هي أننا سنقوم بالضغط عليها، لنخزن الطاقة في الزنبركات، ومن ثم نفرج عنها للقفز.
    Ve temel fikir, videodaki titreşimleri nesnelerle etkileşebileceğimiz bir şekilde yakalamamız ve nasıl tepki vereceklerini görmemizle ilgili. TED والفكرة الاساسية هي إننا سنستخدم الذبذبات في فيديو لتصوير أشياء بطريقة تجعلنا نتفاعل معها ولنرى كيف تتفاعل معنا
    buradaki temel fikir, size çocukların neler yaptığını göstermektir. TED والفكرة الأولى هنا هي فقط أن أعرض لكم الأشياء التي يمكن للأطفال القيام بها.
    Ana fikir ise insan için doğru olan neyse aynı zamanda beyaz fare içinde doğru olur. TED والفكرة أن ما يصلح للبشر يصلح أيضًا للفأر الأبيض.
    Sadece tek bir bebeğe yetmektedir. buradaki amaçsa bu aleti nasıl kullanılacağını açıkca belli etmek. TED يتلائم فقط لطفل واحد. والفكرة هنا وضوح كيفية إستخدام الجهاز.
    hayatımızda pek çok sezgimiz var ve asıl olay bu sezgisel tahminlerimizin çoğunun hatalı olmasıdır. TED لدينا العديد من الأفكار في حياتنا، والفكرة هي أن العديد من هذه الأفكار خاطئة.
    Zannederim Amerikalıların çoğunun İslam Dünyası hakkındaki bilgileri 11 Eylül öncesinde çok yüzeyseldi. Sonra üzerimize bu Amerika'nın en karanlık olaylarından biri geldi ve algılarımız bu korkunç olay ve kutuplaşmadan etkilendi. TED بالنسبة لمعظم الأمريكيين، كان العالم الإسلامي ليس من اهتماماتهم قبل أحداث 11 سبتمبر، ومن ثم صدمنا بإحدى أكثر الأوقات سوداوية في تاريخ أمريكا والفكرة كانت عبر استيعاب الحدث المروع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more